
Abdulkadir Yurtkuran ile geçirdiğimiz keyifli bir günü anımsıyorum. 25 Kasım'da tanıştığımız arkadaşımızla 16 Aralık'ta İstanbul Kadıköy'de buluştuk. Bu kez, İstanbul'a gelişinde Kadıköy'ü ona gezdirmek için harika bir fırsat yakaladım. Çarşıda buluşarak başladık günümüze. Kadıköy'ün meşhur simitçisi Tarihi Kadıköy Simitçisi'nde yaptığımız kahvaltı, bize hem lezzetli hem de nostaljik bir başlangıç sundu.

Halitağa Caddesi boyunca çeşmeye kadar yürüdük. Yol boyunca Kadıköy'ün tarihini, kültürünü ve kendine has ruhunu anlattım Abdulkadir'e. Onunla Kadıköy'ün sokaklarını gezerken, her köşe başında geçmişin izlerini ve bugünün canlılığını hissettik.

Artemis Hediyelik Eşya dükkanına uğradığımızda, Abdulkadir'in gözlerindeki merak ve heyecanı görmek beni çok mutlu etti. Dükkandaki renkli ve otantik ürünler, bizi adeta başka dünyalara götürdü. Artemis, hem Asya'nın hem de Afrika'nın gizemli coğrafyasından özenle seçilmiş tamamen el yapımı ürünlerle dolu. Kenya abanoz heykelleri, Hindistan'ın mutlu bebekleri, Filipin sepetleri, Madagaskar filler ve daha birçok benzersiz parça, dükkanda kendine yer bulmuş.

İstiklal Cafe'de verdiğimiz kahve molası, sohbetimizi derinleştirdi. Felsefe, edebiyat, ticaret; aklımıza gelen her konuda daldan dala konuşarak, zamanın nasıl geçtiğini fark etmedik bile. Abdulkadir, Artemis'teki hediyelik eşyalara hayran kalmıştı ve bu yüzden tekrar gidip kendisine ve sevdiklerine bazı güzel hediyeler aldı.

Artemis'te yaşanan eğlenceli ve renkli anlar, Kadıköy'de geçirdiğimiz bu günü unutulmaz kıldı. Her köşesinde farklı bir hikaye, her adımında yeni bir keşif barındıran Kadıköy, bize dolu dolu bir gün yaşattı.

Yorum Yazın