• Kalemini Görev Bilmiş Bir Kadın, Veda Beşgül’ le İç Seslerin İzinde
    • Kalemini Görev Bilmiş Bir Kadın, Veda Beşgül’ le İç Seslerin İzinde
      Kalemini Görev Bilmiş Bir Kadın, Veda Beşgül’ le İç Seslerin İzinde
      Emekli Polis Memuru Veda Beşgül, kalemini vicdanına emanet etti. ‘Kusurun En Sevdiğim’ ve ‘Karayel’ adlı kitaplarında, kadınların suskun çığlıklarına ve insanın iç hesaplaşmalarına cesurca ayna tutuyor.
      24.05.2025 - 09:38 | Son Güncelleme:24.05.2025 - 09:38
      GÜVEN ALBAYRAK

      Ruhumun Mücevheri: Veda Beşgül'ün Kaleminden Dökülenler
      Son vuruşuyla kalakaldığımda, elimdeki kitap artık yalnızca bir nesne olmaktan çıkmış, ruhumun mücevheri olmuştu. Onu içime taktım; bir yüzük gibi, bir dua gibi, bir yara gibi. Veda Beşgül’ün kelimeleriyle tanışmak böyle bir şeydi: Sadece okumuyorsun, yaşıyorsun. Hikâyenin içinde yürürken adımlarını duyuyorsun ama nereye gittiğini sanrılar örüyor. Çünkü o, okuru parmaklarının ucunda gezdiren, gözünün içine baka baka saklambaç oynayan bir yazar. Ve sen, son sayfayı çevirdiğinde bir “aaa” yankılanıyor içinde… Fark edemediğin her şey, birden gözlerinin önünde gülümsüyor. O an, hissediyorsun: Yazar, seni kandırmamış; sadece biraz eğlenmiş, biraz da büyütmüş içinde merakı.
      “Kusurun En Sevdiğim”deki Gültel’in kırık aynasında kendini ararken, “Karayel”deki Radial’le birlikte içindeki suskunluğu konuşturuyorsun. Her iki kitap da yalnız karakterlerin değil, kelimelerin de ses bulduğu bir yer. Öykülerin arasında dolaşırken, birer iz değil, birer yankı bırakıyor Beşgül’ün cümleleri; seni bir yere götürmüyor, sende bir şey uyandırıyor.
      İşte bu yüzden… Röportaj yapma arzum sadece bir gazeteci merakı değil. Bu, okurun yazarına teşekkür etme şekli. Sorularla değil, hislerle başlamak istedim. Çünkü bazı yazarlar vardır, röportajı siz yapmazsınız; kelimeleri çoktan sizinle konuşmuştur.
      Şimdi sizi, kalemiyle iz bırakan bir kadının, Veda Beşgül’ün dünyasına davet ediyorum.
      Zamanın çığlığına kulak veren, kelimeleriyle yara sarıp sessizlikleri konuşmaya dönüştüren bir kadın: Veda Beşgül. Emekli bir polis memuru olan Beşgül, artık kalemiyle devriye geziyor; bu kez insanın iç coğrafyasında, kadınlığın, acının ve direnişin izinde…


      Onun hikâyesi, hayatı gözlemlemekle kalmayıp, onu dönüştüren bir yazarın öyküsü. "Kusurun En Sevdiğim" adlı romanında Gültel, "Karayel" adlı öykü kitabında ise Radial adlı karakterlerle bize aynalar tutuyor. Her biri, toplumun görmezden geldiği gerçekleri usulca ama derinlemesine anlatıyor.
      ________________________________________
      — Yazmaya ne zaman başladınız?
      Aslında yazmak hep içimdeydi. Lise yıllarında ufak öyküler karalıyordum ama gerçek anlamda kalemle buluşmam, meslek hayatımın sonlarına doğru oldu. Emekliliğe birkaç yıl kala içimde birikenler kendine yol aramaya başladı. Sanki yıllarca susturduğum ses, sonunda kelimelere dönüştü.
      — Polislikten yazarlığa geçiş… Bu iki kimliği nasıl tanımlarsınız?
      Polislik bana insanı, özellikle de kadının yaşadığı derin yaraları çok yakından gösterdi. Şiddet, yoksunluk, kayıp, hayal kırıklığı… Tüm bunları sadece görmekle kalmadım, içimde de taşıdım. Kalemi elime aldığımda fark ettim ki, ben yazarken yalnızca anlatmıyor, aynı zamanda tanıklık ediyordum.

      Gültel ve Radial karakterleri nasıl doğdu?

      Gültel, Kusurun En Sevdiğim romanımın ana karakteri… Bir insanın en kırılgan yerinde nasıl da güçlü kalabildiğini anlatıyor. Onun kusurları, aslında varoluşunun en anlamlı parçaları. Gültel tek bir kadına ait değil; o, tanıdığım birçok kadının ortak ruhudur. Belki biraz ben, biraz sen, biraz da aramızda hiç konuşulmayan kadınlık halleri...

      Radial ise Karayel adlı öykü kitabımda doğdu. Radial’in iç sesi, hayatla kurduğu çatlaklı bağ, zamanla içimde büyüyen bir çocuğun fısıltısıydı. Ama onunla birlikte bir karakter daha vardı ki, yeri hep ayrı kaldı: Zalha.
      Zalha isimli öyküm, liseli yıllarda temellerini attığım bir karakterdir. Onun hikâyesi yıllar içinde olgunlaştı, derinleşti. Zalha, çocukların ve kadınların suskunlukla örülen dünyasında bir haykırıştır. Onun sessizliği bile duyulmak ister, çünkü bu sessizlikte bir çığlık saklıdır.

      — Kaleminizin lirik bir dili var. Bu bilinçli bir tercih mi?
      Hayır, asla bilinçli bir tercih değildi. Kalemim, kalbimin attığı ritimde yazıyor. Belki de yıllarca disiplin içinde yaşamış biri olarak ilk kez duygularımı özgürce ifade edebildiğim bir alan oldu edebiyat. İçim nasıl konuşuyorsa, yazım da öyle akıyor.
      — "Kusurun en sevdiğim" ifadesi çok dikkat çekici. Neyi ima ediyorsunuz bu başlıkla?
      Hayatta herkes bir yönünü saklar, yetersiz görür, utanır. Oysa ben tam aksine inanıyorum: Kusurlar, insanın en özgün yanıdır. Gültel karakterinde bunu anlatmak istedim. Onun zayıf sanılan yönü, aslında hayata karşı duruşunun temelidir. Kusurlarımız, bazen en çok sevilmeyi hak eden taraflarımızdır.
      — Yeni projeniz hakkında bilgi verir misiniz?
      Şu an çok özel bir çalışmanın içindeyim. Kore Savaşı’na katılmış olan eşimin babasının savaş yıllarında ailesine yazdığı mektupları temel alan bir belgesel roman hazırlıyorum. Her satırında bir milletin acısı, bir kadının bekleyişi, bir babanın özlemi var. Ama itiraf etmeliyim, Gazze’de yaşanan trajediler yazma sürecimi duygusal olarak sekteye uğrattı. Kalemim yazmak yerine bir süre yas tuttu.

      "Yazmak bazen sadece yazmak değildir." diyor Veda Beşgül. Kimi zaman bir dua gibi, kimi zaman susanların feryadı gibi kaleminden dökülenler… Onun edebiyatı, bir tür iç hesaplaşma, bir vicdan çağrısı ve en çok da kadınların ruhuna uzatılmış bir el gibi…
      Gültel’de kendinizden bir parça bulursanız şaşırmayın. Radial’in suskunluğu içinize dokunursa, bilin ki o ses sizden geçmiştir. Çünkü Veda Beşgül, her okuruna bir ayna tutmayı görev edinmiş bir yazar.

      Ve Sözcüklerin Ardından...
      Her röportaj, bir buluşmadır. Ama bazıları, bir vedalaşma kadar zariftir. Çünkü karşınızda sadece bir yazar değil, kelimelerin kalbini duyan bir ruh vardır. Veda Beşgül’le yaptığımız bu söyleşi, edebiyatın yalnızca anlatmak değil, yaşatmak olduğuna dair bir hatırlatmaydı.
      Onun cümleleri, bir çiçeğin sabırla açması gibi… Ne hızla soluyor, ne de zamana meydan okuma derdinde. Gültel’i tanıdık, Radyal’in acısını duyduk; ama aslında kendi iç sesimizle karşılaştık. Belki de edebiyatın en kadim büyüsü budur: Kendinden yola çıkıp, seni sana döndürmesi.
      Bu satırlarda gizli olan şey, bir tür nezaket devrimidir. Kalemin sertleştiği, kelimelerin hoyratlaştığı bu çağda, Veda Beşgül gibi yazarlara ihtiyacımız var. Çünkü o, bir paragrafta duruşu, bir kelimede zarafeti, bir noktada evrensel bir sessizliği hatırlatıyor.
      Bazı kitaplar gözle okunmaz; kalple görülür.
      Bazı cümleler sesle duyulmaz; sezgiyle fısıldanır.
      Bazı yazarlar vardır ki… okurunu susarak büyütür.
      Ve işte o an gelir…
      Yazarın bize yaptığı gibi, ben de bu yazıyı, tek bir cümleyle bırakıyorum üzerinize:
      “Son vuruşuyla kalakaldığımda, elimdeki kitap ruhumun mücevheri olur ve ben onu takınıveririm.”


      ________________________________________

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

      Yorumlar

      • Güven Albayrak

        Sevgili Veda Beşgül,Edebiyat, kalpten kalbe kurulmuş görünmez bir köprüdür. Sizin kelimeleriniz o köprünün taşlarını öyle incelikle döşemiş ki, okurun kalbine dokunmadan geçmesi mümkün değil.Gazetemizde yer almanız bizler için bir onurdu. Gültel’in sükûnetinde ve Radial’in sessiz çığlığında bulduğumuz o derinlik, kaleminizin ne kadar sahici olduğunu gösteriyor.Nice kelime yoldaşlığımıza, nice okura birlikte ulaşmak dileğiyle...“İyi edebiyat, sadece okunmaz; hissedilir. Siz hissettirdiniz.”
      • Veda Beşgül

        Bir yazar olarak okura ulaşabilmenin, yazdıklarınızı, kendinizi tanıtabilmenin önemi yadsınamaz. Bu açıdan; yaptığımız röportajı yayınlayarak gazetenizde bana da yer verdiğiniz ve güzel yorumlarınız için sonsuz teşekkürler.
      • HASAN DOĞAN

        Sayın yazarın her iki kitabını da okuyan şanslılardanım. Yeni projeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
      • Erdem Demirci

        Gazetemiz yine farkını ortaya koymuş. Röportaj değil bu; bir iç yolculuk, bir edebi seyrüsefer…
      • Mahmut KaraMahmut

        Her hafta edebiyatla buluşuyoruz ama bu söyleşiyle şiirle kucaklaştık. Teşekkürler Edebiyat Magazin.
      • Muharrem Eraslan

        Yalnızca yazarın iç sesi değil, kendi iç sesimiz de yankılandı bu röportajda. Böyle içerikler, gazetemizin ruhunu özel kılıyor
      • Şaziye EĞE

        Nezaketle örülmüş, derinlikle konuşulmuş. ‘Kusurun en sevdiğim’ artık bizim de en çok dokunduğumuz oldu.
      • Felseefe, Edebiyat, Gündem

        Bir karakterin ardında kaç hayat gizli, bir yazarın ardında kaç kadın saklı… Röportaj, sadece meraklarımızı değil, duygularımızı da doyurdu.
      • Edebiyat Magazin Gazetesi

        Değerli Edebiyat Magazin dostları,Veda Beşgül ile gerçekleştirdiğimiz bu içten ve şiirsel röportajın ardından gelen mesajlarınız, yorumlarınız, duygularınız sayfalara değil, yüreğimize yazıldı. Her birinizin kelimesinde sevgi, satırında incelik vardı.Bu röportaj yalnızca bir söyleşi değil, edebiyatın insan ruhuna dokunan parmak izi gibiydi. Sizler de o izleri fark edip cümlelerinizle anlamlandırdınız. Yazarımızın sesine ses kattınız, duygusunu büyüttünüz.Ne mutlu bize ki; kelimelerle kurulan bu köprüde buluştuk, aynı duyguda, aynı cümlede bir araya geldik. Siz varsanız, biz daha anlamlıyız. Edebiyat, ancak böyle çoğalıyor: Birlikte hissederek, birlikte hayal ederek…“Bazı röportajlar okunmaz, yaşanır.”Teşekkür ederiz, gönülden…— Edebiyat Magazin Gazetesi
      • Halide Karasu

        Başarılar diliyorum Yolunuz Açık olsun
      • Halide Karasu

        Başarılar diliyorum Yolunuz Açık olsun
      • Eda Akalın

        Sn Güven bey bu samimi icten ve guzel yorumlarınızla baslayan röportaj icin öncelikle sizi tebrik ediyorum. Daha sonra ; annemin Savaşçı kızı ..Yazmaya başladığında bu yolun nereye gideceğini hepimiz biliyorduk. Kalbindekileri kağıda döktüğünde neyin çıkacağını biliyorduk. Sabrının ve kaleminin her zaman hayranı olacağım. Seninle ve kardeşin olmakla her zaman gurur duyacağım. Tüm bu hisler için teşekkür ederim. Seni seviyorum.
      • Gül Eraslan

        Veda hanımın kalemi hikayesi gerçekten okunmaya değer birde hikayenin yasanmisliklar içermesi okuru okurken dahada içine çekip keyifli hale getiriyor yazı yazmak değil mesele yazılan yazinin okuru biryerlere götürmesi buda veda hanımın kaleminde mevcut sevgiler ❤️
      • Özar Akalın

        Her iki kitabı da okumuş biri olarak, yalın ve sürükleyici bir dile sahip olan sayın Yazar Veda Beşgul hanimi kutluyorum. Yeni projelerini sabırsızlıkla bekliyoruz.
      • Güven Albayrak

        Sayın Eda Akalın, Bu içten ve anlam dolu mesajınız için çok teşekkür ederim. Veda Beşgül’ün kalemi ve ruhu her zaman ilham verici olmuştur. Onun yazma yolculuğuna ve derin düşüncelerine tanıklık etmek büyük bir ayrıcalık.Böylesine güçlü bir bağ ve sevgiyle desteklemek çok kıymetli. Sözleriniz, ona duyduğunuz hayranlığı ve gururu hissettirdiği gibi, bu anlamlı yolculuğun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor.Bu duygularınızı paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim. Sevgilerimle, Güven Albayrak"
      • Nur Ay Gözübüyük

        Son zamanlardaki kişisel gelişim kitaplarında sonra Veda hanımın kaleminden tekrar edabiyat dünyasının romanlarına ve yazarlarına verdiği değeri görmek biz okurlar için çok önemliydi. Veda hanımın kitaplarının her ikisi de çok keyifle okuyabilen ve her kadının kendinden izler bulabileceği kitaplar. Ben keyifle okudum etrafımdaki herkese de tavsiye ediyorum ve devamlarını bekliyoruz ❤️
      • Serpil İper

        "Yazmak bazen sadece yazmak değildir diyor sevgili ablam Veda Beşgül
      • Sevim Serpil Akalin

        Tek kelimeyle muhteşem, insanı alıp başka hayatların ortasına atan film tadında romanlarin hep bir adım önde olduğunu düşünmüşümdür.Sevgili yazarımızı tebrik ediyorum.Kaleminiz hiç durmasın.Sevgiyle kalın.
      • Sevim Serpil Akalin

        Tek kelimeyle muhteşem, insanı alıp başka hayatların ortasına atan film tadında romanlarin hep bir adım önde olduğunu düşünmüşümdür.Sevgili yazarımızı tebrik ediyorum.Kaleminiz hiç durmasın.Sevgiyle kalın.

    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 36 91 95
      2.FENERBAHÇE A.Ş. 36 90 84
      3.REEDER SAMSUNSPOR 36 55 64
      4.BEŞİKTAŞ A.Ş. 36 59 62
      5.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 36 60 54
      6.EYÜPSPOR 36 52 53
      7.TRABZONSPOR A.Ş. 36 58 51
      8.GÖZTEPE A.Ş. 36 59 50
      9.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 36 52 49
      10.KASIMPAŞA A.Ş. 36 62 47
      11.TÜMOSAN KONYASPOR 36 45 46
      12.CORENDON ALANYASPOR 36 43 45
      13.BELLONA KAYSERİSPOR 36 45 45
      14.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 36 45 45
      15.ONVO ANTALYASPOR 36 37 44
      16.SİPAY BODRUM FK 36 26 37
      17.NET GLOBAL SİVASSPOR 36 44 35
      18.ATAKAŞ HATAYSPOR 36 47 26
      19.ADANA DEMİRSPOR A.Ş. 36 34 2
      İstanbul nöbetçi eczaneleri