Türkiye'de Yıkıcı Deprem Sonrası Ruh Sağlığı Endişesi Artıyor

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve yüzbinlerce insanın evsiz kaldığı depremin ardından, depremzedeler arasında ruh sağlığı sorunları artıyor.

  Uzman Pedagog ve Çocuk Terapisti Ferah Diba İzgi Benim arkadaşım Depremi çocuklari konuştuk   (Hatay), Türkiye, tektonik levhaların kesişim noktasında yer alması nedeniyle dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biridir. Son olarak ülkemizin güneyinde, kuzey Suriye sınırına yakın bir yerde 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu yıkıcı deprem, 11 ilde büyük tahribata neden oldu ve binlerce insanın hayatına mal oldu. Araştırmalar, depremlerin sadece fiziksel zararlara yol açmadığını, aynı zamanda ruh sağlığı üzerinde de ciddi etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Depremler, akut travmaya ve hayatta kalanlarda anksiyete ve depresyon gibi kronik durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bilim insanları, depremlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini incelemiş ve depremlere maruz kalmanın zihinsel sağlık bozukluklarıyla ilişkili olduğunu tespit etmiştir. Özellikle çocuklar, depremlerin travmatik etkilerinden büyük ölçüde etkilenebilirler. Ancak, deprem sonrası duygusal gelişim süreçlerinin nasıl etkilendiği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Uzmanlar, depremzedelerin çocuklarına yakın ilgi göstermeleri, onları desteklemeleri ve duygularını paylaşmaları gerektiğini belirtmektedir. Bu, çocukların kendilerini görüldüklerini ve duyulduklarını hissetmelerine yardımcı olacaktır. Deprem sonrasında, depremzedelerin travma ile başa çıkmalarına yardımcı olmak amacıyla ruh sağlığı uzmanları tarafından destek verilmelidir. Travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozukluğu ve diğer ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele etmek için terapi, danışmanlık ve diğer psikolojik destek hizmetleri sağlanmalıdır. Ancak, uzmanlar depremzedelerin duygularını inkar etmek veya sorun olmadığını söylemek yerine empati göstermelerini önermektedir. Bu şekilde, depremzedelerin kendilerini daha iyi hissetmeleri ve desteklenmiş olduklarını hissetmeleri sağlanabilir. Deprem sonrası süreçte, toplumun da depremzedelere destek olması önemlidir. Acil ihtiyaçların karşılanması, barınma sağlanması ve sosyal destek ağlarının oluşturulması, ruh sağlığı sorunlarıyla baş etme sürecinde depremzedelere yardımcı olabilir.                                                                                                                                  Depremin yıkıcı etkileri geride kalırken, toplum olarak bir araya gelerek depremzedelerin ruh sağlığına destek olmalı ve uzun vadeli iyileşme süreçlerine katkıda bulunmalıyız. Sonuç olarak, depremler sadece fiziksel tahribatla sınırlı kalmaz, aynı zamanda ruh sağlığı üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir. Depremzedelerin travmatik süreçle başa çıkmalarına yardımcı olmak için uzmanlar tarafından destek verilmesi ve toplumun da desteğini göstermesi büyük önem taşır.