Erdem Günalp
Köşe Yazarı
Erdem Günalp
 

NAS DİYOR BANKALARIN KASASI, HAS DİYOR PARASI OLANIN KASASI DOLUYOR, YA FAKİRİN, EKMEĞİ KÜÇÜLÜYOR:

29.6.2024 Değerli yol arkadaşlarım ülkemizde yoksul algılarımızı dile getirdiğimizde bizleri 22 yıldır yöneten ülke ekonomisini naslarda, gözlerinin ışıltılarında arayan, altı ay yatıp kalktığında ekonomide güllük gülistanlık olacağını ifade eden bakanın ekonominin asından haberi olmadığını yaşayarak Gözleri ışıldayan bakan faizleri 8.5 kadar indirerek bankalara verdikleri düşük faizli kredilerini, bankalar halka yüzde 35 yüzde 40 faizle halka satarak bankalar kasalarını doldurdular. Aynı iktidarın yeni bakanı geldi faizleri yüzde 8,5 yüzde 50 çıkardılar bankalarda parası olan para babaları yüzde 40 yüksek faizler alarak paralarına para katıyor. Faizler düşerken bankaların kasası doluyor, faizler yükselirken bankalarda parası zenginlerin olanların cepleri doluyor. Fakirler faizler düşse de bir şey kazanmıyor, faizler yükselse de bir şey kazanmıyor, benim sormak istediğim şu ekonomiyi bu şekilde zarar uğratanlar bu yöneticilerden hesap sorulması gerekmez mi tabi ki gerekir Çünkü küçük insanlar büyük mevkilerde ülkemizi sözde yönetiyorlar, ama yönetemiyorlar! Emeği ile geçinen halkın ekmeğini küçülterek yaşamların kendilerine zindan etmekle meşguller. Emekli canlarımız yıllarca çalışarak kazanılmış emeklilik haklarının karşılığını alamadıkları gibi kiraların dahi ödü yemediklerini sağır sultanlar duydu ama ülkemizi yönetenler duymuyor görmüyor ve konuşmak dahi ama vergilerle halkı açlığın yoksulluğun dehlizlerinde yaşam mücadelesi ile baş başa bırakıyorlar. Hazine ve Maliye bakanı Mehmet Şimşek kendi maaşı 241,320 bin lira maaş alırken, iş maaşına 48,988 lira zamlı alacak aldığı maaş 290bin308 Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanı Vedat Işıkhan 144 bin362 lira maaş alırken 29,305 lira yeni zamla 173 bin 667 lira maaş alacak. Bakanların yardımcıları 142 bin lira maaş alırlarken birçok kurumda huzur hakkı almaya devam ediyorlar bu ne bitmez huzur hakkıymış, vatandaşa kaynak bulamayanlar ceplerinde yüzbinler, altlarında devletin milyonluk kamu araçları, yakıt sorunu yok şoför sorunu yok, hepsi beleş ne güzel saadet zinciri kurmuşsunuz. Fakirin sırtına yükledikleri vergilerden tad alanlar para babalarının vergi borçlarını silerek onlarla ballı börekler sunmaya devam ediyorlar. Ülkemizin asli görevi çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alması gerekirken, halkının yüzde yirmisi bütçenin yüzde altmışını yiyecek, geriye kalan yüzde sekseni bütçenin yüzde kırkını bölüşecek bunu adına da adil dağılım diyeceğiz öğlemi? Gelir dağılımındaki adaletsiz uçurumun faturasını da emekliler ve çalışan emekçilerimize ödeteceksiniz. Sonrada ülkemizde demokrasi insan hak ve özgürlerinden bash ederken, insan emeğinin en yüce değer olduğunu söyleyerek bizleri avutacaksınız. Ülkemizdeki gelir dağılımındaki uçurumun faturasını emeği ile yaşayanlara diyeceksiniz ki, sizlere zam yapmayacağız, zam yaparsak, enflasyon yükselecek masallarını bizlere anlatacaksınız. Enflasyonun asıl nedeni halkın arz ve talepleri oranlarının karşılığında üretim yapılamamasıdır, üretimin olmadığı bir yerde enflasyonu düşüremezsiniz. Misal elinizde satacağınız bir mal var, ama onunda on tane alıcısı satın almak için bekliyor, bir kişi olsaydı normal fiyatla satarsınız ama on kişi almak için bekliyorsa rekabet olacağından elinizdeki mala kim yüksek fiat verirse ona satarsınız. Ülkemiz ihraç edecek teknolojik değerli yüksek bir mal üretmeliyiz ki, ithalatımız ihracatımız birbiri dengeleyebilsin. Ama ne yazık ki, cari açığımız gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızı aslanlar gibi sattınız, satacak hiçbir şeyimizde kalmadı. Üstüne üstlük tarımda Dünyada kendi kendini besleyen yedi ülkeden biriydik, ne yazık ki, samanı dahi ithal eder hale geldik, hayvancılığı bitirdik, tüm tarım ürünlerini ithal ederek rekorlar kitabına girmeye hazırlanıyoruz. Suriye kaç yıldır iç savaşta biz oradan patates, Ukrayna savaşta biz onlardan buğday, ay çiçeği yağı ithal ediyoruz. Topraklarımız boş yatıyor, Sudan'dan toprak kiralıyoruz, komisyonlar kuruyoruz, komisyonlarda çalışanlara yıllarca maaşlar ödüyoruz, anlaşma yıllar sonra Fesh ediliyor sonuç fiyasko. Değerli emekçi kardeşlerim, senin anayasal olarak vereceğin demokratik mücadelen çocuklarının geleceğine ışık olacağını sakın unutma. Bu düşüncelerimi dile getirirken birleri çıkıp yapılan bu yanlışların cevabını verirler mi, sanmıyorum. Çünkü ülkemizi yöneten aymazlar, yazdıklarımı tersten okuyarak, halkı kendilerine mürit yapma sevdasındalar. Erdem Günalp    
Ekleme Tarihi: 29 Haziran 2024 - Cumartesi

NAS DİYOR BANKALARIN KASASI, HAS DİYOR PARASI OLANIN KASASI DOLUYOR, YA FAKİRİN, EKMEĞİ KÜÇÜLÜYOR:

29.6.2024
Değerli yol arkadaşlarım ülkemizde yoksul algılarımızı dile getirdiğimizde
bizleri 22 yıldır yöneten ülke ekonomisini naslarda, gözlerinin ışıltılarında
arayan, altı ay yatıp kalktığında ekonomide güllük gülistanlık olacağını
ifade eden bakanın ekonominin asından haberi olmadığını yaşayarak
Gözleri ışıldayan bakan faizleri 8.5 kadar indirerek bankalara verdikleri
düşük faizli kredilerini, bankalar halka yüzde 35 yüzde 40 faizle halka
satarak bankalar kasalarını doldurdular.
Aynı iktidarın yeni bakanı geldi faizleri yüzde 8,5 yüzde 50 çıkardılar
bankalarda parası olan para babaları yüzde 40 yüksek faizler alarak
paralarına para katıyor.
Faizler düşerken bankaların kasası doluyor, faizler yükselirken bankalarda
parası zenginlerin olanların cepleri doluyor.
Fakirler faizler düşse de bir şey kazanmıyor, faizler yükselse de bir şey
kazanmıyor, benim sormak istediğim şu ekonomiyi bu şekilde zarar
uğratanlar bu yöneticilerden hesap sorulması gerekmez mi tabi ki gerekir
Çünkü küçük insanlar büyük mevkilerde ülkemizi sözde yönetiyorlar, ama
yönetemiyorlar! Emeği ile geçinen halkın ekmeğini küçülterek yaşamların
kendilerine zindan etmekle meşguller.
Emekli canlarımız yıllarca çalışarak kazanılmış emeklilik haklarının
karşılığını alamadıkları gibi kiraların dahi ödü yemediklerini sağır sultanlar
duydu ama ülkemizi yönetenler duymuyor görmüyor ve konuşmak dahi
ama vergilerle halkı açlığın yoksulluğun dehlizlerinde yaşam mücadelesi ile
baş başa bırakıyorlar.
Hazine ve Maliye bakanı Mehmet Şimşek kendi maaşı 241,320 bin lira
maaş alırken, iş maaşına 48,988 lira zamlı alacak aldığı maaş 290bin308
Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanı Vedat Işıkhan 144 bin362 lira maaş
alırken 29,305 lira yeni zamla 173 bin 667 lira maaş alacak.
Bakanların yardımcıları 142 bin lira maaş alırlarken birçok kurumda huzur
hakkı almaya devam ediyorlar bu ne bitmez huzur hakkıymış, vatandaşa
kaynak bulamayanlar ceplerinde yüzbinler, altlarında devletin milyonluk
kamu araçları, yakıt sorunu yok şoför sorunu yok, hepsi beleş ne güzel
saadet zinciri kurmuşsunuz.
Fakirin sırtına yükledikleri vergilerden tad alanlar para babalarının vergi
borçlarını silerek onlarla ballı börekler sunmaya devam ediyorlar.
Ülkemizin asli görevi çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alması
gerekirken, halkının yüzde yirmisi bütçenin yüzde altmışını yiyecek, geriye
kalan yüzde sekseni bütçenin yüzde kırkını bölüşecek bunu adına da adil
dağılım diyeceğiz öğlemi?
Gelir dağılımındaki adaletsiz uçurumun faturasını da emekliler ve çalışan
emekçilerimize ödeteceksiniz. Sonrada ülkemizde demokrasi insan hak ve
özgürlerinden bash ederken, insan emeğinin en yüce değer olduğunu
söyleyerek bizleri avutacaksınız.
Ülkemizdeki gelir dağılımındaki uçurumun faturasını emeği ile yaşayanlara
diyeceksiniz ki, sizlere zam yapmayacağız, zam yaparsak, enflasyon
yükselecek masallarını bizlere anlatacaksınız.
Enflasyonun asıl nedeni halkın arz ve talepleri oranlarının karşılığında
üretim yapılamamasıdır, üretimin olmadığı bir yerde enflasyonu
düşüremezsiniz.
Misal elinizde satacağınız bir mal var, ama onunda on tane alıcısı satın
almak için bekliyor, bir kişi olsaydı normal fiyatla satarsınız ama on kişi
almak için bekliyorsa rekabet olacağından elinizdeki mala kim yüksek fiat
verirse ona satarsınız.
Ülkemiz ihraç edecek teknolojik değerli yüksek bir mal üretmeliyiz ki,
ithalatımız ihracatımız birbiri dengeleyebilsin. Ama ne yazık ki, cari
açığımız gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Tüm kamu kurum ve
kuruluşlarımızı aslanlar gibi sattınız, satacak hiçbir şeyimizde kalmadı.
Üstüne üstlük tarımda Dünyada kendi kendini besleyen yedi ülkeden
biriydik, ne yazık ki, samanı dahi ithal eder hale geldik, hayvancılığı
bitirdik, tüm tarım ürünlerini ithal ederek rekorlar kitabına girmeye
hazırlanıyoruz.
Suriye kaç yıldır iç savaşta biz oradan patates, Ukrayna savaşta biz
onlardan buğday, ay çiçeği yağı ithal ediyoruz.
Topraklarımız boş yatıyor, Sudan'dan toprak kiralıyoruz, komisyonlar
kuruyoruz, komisyonlarda çalışanlara yıllarca maaşlar ödüyoruz, anlaşma
yıllar sonra Fesh ediliyor sonuç fiyasko.
Değerli emekçi kardeşlerim, senin anayasal olarak vereceğin demokratik
mücadelen çocuklarının geleceğine ışık olacağını sakın unutma.
Bu düşüncelerimi dile getirirken birleri çıkıp yapılan bu yanlışların cevabını
verirler mi, sanmıyorum. Çünkü ülkemizi yöneten aymazlar, yazdıklarımı
tersten okuyarak, halkı kendilerine mürit yapma sevdasındalar.
Erdem Günalp
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve e-magazin.tv sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.