Erdem Günalp
Köşe Yazarı
Erdem Günalp
 

YÜREKLERİMİZDE YANAN MEŞALE 68 KUŞAĞINIDIR:

Değerli yoldaşlarım Ülkesinin bağımsızlığı, halkların kardeşliği ve ezilen halkların neferleri olarak verdikleri sınıfsal mücadelede güneşe gömülen yoldaşlarımın anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Tüm devrimci yoldaşlarımız gibi Ezilen ötekileştirilen halkların bağımsızlık mücadelesinde hayatlarını ortaya koyan yoldaşlarımız yüreklerimizde sonsuza kadar yaşayacaklar. Devrimci olmak için yürek ister, diye düşündüğümde Ulaş Bardakçı anmamak mümkünümdür. Emperyalistlerin korkulu rüyasıdır, 68 kuşağı. Eleştiri ve öz eleştirinin adıdır, 68 kuşağı. Paylaşımcı bölüşümcü, soran sorgulayan bir gençliğin hayat hikayesidir, 68 kuşağı. Eleştir ve öz eleştirinin adıdır, 68 kuşağı. Ezilenin yanında, ezenin karşısında dik duranlardır, 68 kuşağı. Ülkesinin bağımsızlık meşalesini yakanlardır, 68 kuşağı. Ülkesinin bağımsızlığı için idam sehpasında, sehpasına tekmeyi vuranlardır 68 kuşağı. Halkının bağımsızlığı için verdikleri mücadelede faili meçhullerde Mezar yerleri bilinmeyenlerdir, 68 kuşağı. Gecenin yarısında ceza evlerinden alınıp işkenceye götürülenlerdir 68 kuşağı. Diyarbakır'da, İstanbul metriste, Ankara Ulucanlarda, Ümraniye'de, İstanbul Ziverbey köşkünde ve daha birçok ceza evlerinde yapılan işkencelerde yaşamlarını yitirenlerdir, 68 kuşağı. Ser verip sır vermeyendir 68 kuşağı. Nurhak dağlarında öldürülen yoldaşlarını ihbar eden kişiye hesap soranlardır 68 kuşağı. Nurhak dağlarında çantasında üç kuru soğan ve kitaplar çıkanlardır, 68kuşağı. Bizler buraya dönmeye değil ölmeye geldik diyenlerdir, 68 kuşağı. Mahir, İbo, Deniz, Ulaş, Sinan ve adlarını yüreklerimize yazdığımız yoldaşlarımız, manevi olarak aramızda olamasalar bile, bizlere tarihi bilgi ve birikimlerini bırakarak güneşe gömüldüler. Yoldaşlarının hayatları söz konusu olduğunda korkusuzca ölümün üstüne, üstüne yürüyen, yürekleridir 68 kuşağı. Yaşamları birikimleri bizlere ışık olsun. Yılmaz Güney yoldaşımızın güzel bir söylemi ile yazımı noktalıyayım. BABAM derdi Kİ; SIRTINIZI başkasının elbisesine. MİDENİZİ başkasının midesine. CEBİNİZİ, başkasının parasına ALIŞTIRMAYIN. Erdem Günalp
Ekleme Tarihi: 29 Şubat 2024 - Perşembe

YÜREKLERİMİZDE YANAN MEŞALE 68 KUŞAĞINIDIR:

Değerli yoldaşlarım Ülkesinin bağımsızlığı, halkların kardeşliği ve ezilen halkların neferleri olarak verdikleri sınıfsal mücadelede güneşe gömülen yoldaşlarımın anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Tüm devrimci yoldaşlarımız gibi Ezilen ötekileştirilen halkların bağımsızlık mücadelesinde hayatlarını ortaya koyan yoldaşlarımız yüreklerimizde sonsuza kadar yaşayacaklar.
Devrimci olmak için yürek ister, diye düşündüğümde Ulaş Bardakçı anmamak mümkünümdür.
Emperyalistlerin korkulu rüyasıdır, 68 kuşağı.
Eleştiri ve öz eleştirinin adıdır, 68 kuşağı.
Paylaşımcı bölüşümcü, soran sorgulayan bir gençliğin hayat hikayesidir, 68 kuşağı.
Eleştir ve öz eleştirinin adıdır, 68 kuşağı.
Ezilenin yanında, ezenin karşısında dik duranlardır, 68 kuşağı.
Ülkesinin bağımsızlık meşalesini yakanlardır, 68 kuşağı.
Ülkesinin bağımsızlığı için idam sehpasında, sehpasına tekmeyi vuranlardır 68 kuşağı.
Halkının bağımsızlığı için verdikleri mücadelede faili meçhullerde Mezar yerleri bilinmeyenlerdir, 68 kuşağı. Gecenin yarısında ceza evlerinden alınıp işkenceye götürülenlerdir 68 kuşağı.
Diyarbakır'da, İstanbul metriste, Ankara Ulucanlarda, Ümraniye'de, İstanbul Ziverbey köşkünde ve daha birçok ceza evlerinde yapılan işkencelerde yaşamlarını yitirenlerdir, 68 kuşağı.
Ser verip sır vermeyendir 68 kuşağı. Nurhak dağlarında öldürülen yoldaşlarını ihbar eden kişiye hesap soranlardır 68 kuşağı.
Nurhak dağlarında çantasında üç kuru soğan ve kitaplar çıkanlardır, 68kuşağı.
Bizler buraya dönmeye değil ölmeye geldik diyenlerdir, 68 kuşağı.
Mahir, İbo, Deniz, Ulaş, Sinan ve adlarını yüreklerimize yazdığımız yoldaşlarımız, manevi olarak aramızda olamasalar bile, bizlere tarihi bilgi ve birikimlerini bırakarak güneşe gömüldüler.
Yoldaşlarının hayatları söz konusu olduğunda korkusuzca ölümün üstüne, üstüne yürüyen, yürekleridir 68 kuşağı. Yaşamları birikimleri bizlere ışık olsun.
Yılmaz Güney yoldaşımızın güzel bir söylemi ile yazımı noktalıyayım.
BABAM derdi Kİ;
SIRTINIZI başkasının elbisesine.
MİDENİZİ başkasının midesine.
CEBİNİZİ, başkasının parasına ALIŞTIRMAYIN.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve e-magazin.tv sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.