Değerli Okurlar, Bugün, ülkemizin önemli kalemlerinden, fikir insanlarından olan Muammer Aksoy ve Abdi İpekçi'yi anma gününde, gönül huzuru ve saygıyla bir araya gelmek istiyorum. Onlar, kalemleriyle, düşünceleriyle, ve duruşlarıyla Türkiye'nin aydınlık yüzleriydiler. Ancak ne yazık ki, hala aydınlığa göz diken karanlık eller tarafından hunharca alındılar aramızdan. Muammer Aksoy ve Abdi İpekçi gibi değerli abilerimizin katillerini bulamayan iktidar yetkilileri, utanç duymak yerine kayıtsızlıklarını sergilemeyi tercih ediyorlar. Bu utanç verici durum, sadece adaletin olmadığını değil, aynı zamanda insanlık duygusunun da nasıl ayaklar altına alındığını gösteriyor. Abdi İpekçi'nin katili İtalya'da yargılandı, ancak Türkiye'de adaletin tecelli etmemesi, adaletin sadece kâğıt üzerinde kaldığını gösteriyor. Bu durum, adaletin ve hukukun nasıl seçmeci bir şekilde işlediğini gözler önüne seriyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu düşündükçe yüreklerimiz sızlıyor. Çocuk istismarları, sokak ortasında yaşanan cinayetler, çocuk yaşta yapılan evlilikler, ve daha niceleri... Tüm bu acılar, ülkemizin ne kadar derin bir kriz içinde olduğunu gösteriyor. Dolar uğruna verilen vatandaşlıklar, özelleştirme adı altında satılan kamu kurumları, tarım ve hayvancılığın yok olması... Ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısının ne kadar sarsıldığını ve çürüdüğünü görmemek mümkün değil. Ülkemizin demokratik değerlerine, insan haklarına, ve özgürlüklerine sahip çıkmak hepimizin asli görevidir. Siyasi egoların değil, halkın menfaatlerinin ön planda tutulması gerekiyor. Muammer Aksoy ve Abdi İpekçi gibi değerli insanların anısına sahip çıkmak, onların bıraktığı mirasa layık olmak için mücadele etmeliyiz. Onların ışığı, yol gösterici olmalı ve bizlere doğruyu göstermelidir. Değerli abilerimiz, sizlerin anısına saygıyla ve minnetle... Işıklar içinde uyuyun. Erdem Günalp