Elif Şafak'tan intihal kararına sert tepki: "Yüzde 5'lik anahtar kelime örtüşmesinden söz ediliyor"

KÜLTÜR- SANAT (Haber Merkezi) - Edebiyat Magazin Gazetesi | 29.01.2024 - 16:13, Güncelleme: 29.01.2024 - 16:13 976+ kez okundu.
 

Elif Şafak'tan intihal kararına sert tepki: "Yüzde 5'lik anahtar kelime örtüşmesinden söz ediliyor"

Şafak, mahkemenin kararını da eleştirerek, "Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır" dedi.
Şafak: "Bu, hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava değildir" Mine Kırıkkanat'ın açtığı intihal davası, Elif Şafak'tan sert bir tepkiyle karşılandı. Şafak, "Bu, hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava değildir" dedi ve Mine Kırıkkanat'a maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını duyurdu. Şafak, açıklamasında, Kırıkkanat'ın romanlarında yer alan "İstanbul'da bir apartman, sinek, bit, marjinal karakterler, kediler ve çöp bidonları" gibi temaların, edebiyatın ortak unsurları olduğunu belirterek, "Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat" dedi. Şafak, mahkemenin kararını da eleştirerek, "Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır" dedi.   Şafak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Çok ağırıma giden bu süreci tüm şeffaflığı ile paylaşma gereği doğdu. Mine Kırıkkanat benimle senelerdir uğraşır durur. Hakkımda etmediği kötü söz ve hakaret kalmamıştır. Bir kez olsun kötülüğe kötülükle cevap vermedim. Bu kez de 23 sene evvel yayınlanmış "Bit Palas" romanıma karşı durup dururken böylesi akıl dışı bir iftira ile ortaya çıktı. Öncelikle anlaşılması gereken konu bunun hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava olmadığıdır. Bu dava fikir ve sanat haklarını korumayla ya da edebiyatla da ilgili değildir. Bu dava kişisel takıntı ve art niyet üzerine kurulmuştur. Sebebini madde madde açıklamaya çalışacağım. Kırıkkanat, açtığı dava aracılığıyla "Sinek Sarayı"(1990) romanının tarafımca intihal edildiğini, "Bit Palas"(2002) romanım ile benzerlik gösterdiğini iddia etmiştir. Bu dava için avukatlarım 150 sayfayı bulan, saygın edebiyat eleştirmenlerinin ve akademisyenlerin görüşlerinin yer aldığı bir mütalaayı mahkemeye sunmuştur. Onların bir kısmının yer aldığı bu metne buradan ulaşabilirsiniz. Kısaca özetlemek gerekirse, Kırıkkanat'ın kitabında da İstanbul'da bir apartman var, "Bit Palas"ta da. Birinde sinek var, ötekinde bit bahsi geçiyor. İkisinde de marjinal karakterler ve kediler ve çöp bidonları var. Benzerlik bundan ibarettir. Yazar İsmail Güzelsoy'un şöyle bir tespiti var: "Raftan rastgele iki kitap seçseydim aralarında bu iki kitaptan daha fazla benzerlik bulurdum." Sırf bu nedenle intihal iddiasında bulunmak, eğer korkunç bir kıskançlıktan, kara bir kötülükten beslenmiyorsa, akıl tutulmasına delalettir. Türk edebiyatında içinde bir apartman olan yüzlerce eser mevcuttur. Apartman teması da, Beyoğlu da, kediler de, çöp bidonları da, marjinal karakterler de kimsenin tekelinde değildir. Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat. Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi bizim sunduğumuz, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır. Ki o bile iki kitap arasında ne satır satır, ne paragraf paragraf, ne sayfa sayfa (ya da blok blok) hiçbir alıntılama olmadığını açıkça belirtmiştir. Ama bununla yetinmeyip fikir haklarının korunması usulünde yeri olmayan "anahtar kelimeler" diye absürd bir kavram icat etmiştir. Bilirkişiye göre iki romanda yer alan anahtar kelimeler şu şekildedir: "İstanbul, apartman, sokak, kedi, çöp, puro, sigara." Bu kelimelerin iki romanda da yer alması nedeniyle "yüzde 5'lik" benzerlik tespitinde bulunmuştur. Yani bu kadar akıl dışı zorlamaya rağmen hiç bir yetkinliği bulunmayan söz konusu bilirkişi bile bula bula yüzde 5'lik "anahtar kelime" örtüşmesinden söz etmektedir. Bir dil bütün bir millete aittir. Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat.
Şafak, mahkemenin kararını da eleştirerek, "Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır" dedi.

Şafak: "Bu, hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava değildir"

Mine Kırıkkanat'ın açtığı intihal davası, Elif Şafak'tan sert bir tepkiyle karşılandı. Şafak, "Bu, hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava değildir" dedi ve Mine Kırıkkanat'a maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını duyurdu.

Şafak, açıklamasında, Kırıkkanat'ın romanlarında yer alan "İstanbul'da bir apartman, sinek, bit, marjinal karakterler, kediler ve çöp bidonları" gibi temaların, edebiyatın ortak unsurları olduğunu belirterek, "Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat" dedi.

Şafak, mahkemenin kararını da eleştirerek, "Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır" dedi.
 

Şafak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

  • Çok ağırıma giden bu süreci tüm şeffaflığı ile paylaşma gereği doğdu. Mine Kırıkkanat benimle senelerdir uğraşır durur. Hakkımda etmediği kötü söz ve hakaret kalmamıştır. Bir kez olsun kötülüğe kötülükle cevap vermedim. Bu kez de 23 sene evvel yayınlanmış "Bit Palas" romanıma karşı durup dururken böylesi akıl dışı bir iftira ile ortaya çıktı.
  • Öncelikle anlaşılması gereken konu bunun hukuk temelinde inşa edilmiş bir dava olmadığıdır. Bu dava fikir ve sanat haklarını korumayla ya da edebiyatla da ilgili değildir. Bu dava kişisel takıntı ve art niyet üzerine kurulmuştur. Sebebini madde madde açıklamaya çalışacağım.
  • Kırıkkanat, açtığı dava aracılığıyla "Sinek Sarayı"(1990) romanının tarafımca intihal edildiğini, "Bit Palas"(2002) romanım ile benzerlik gösterdiğini iddia etmiştir. Bu dava için avukatlarım 150 sayfayı bulan, saygın edebiyat eleştirmenlerinin ve akademisyenlerin görüşlerinin yer aldığı bir mütalaayı mahkemeye sunmuştur. Onların bir kısmının yer aldığı bu metne buradan ulaşabilirsiniz.
  • Kısaca özetlemek gerekirse, Kırıkkanat'ın kitabında da İstanbul'da bir apartman var, "Bit Palas"ta da. Birinde sinek var, ötekinde bit bahsi geçiyor. İkisinde de marjinal karakterler ve kediler ve çöp bidonları var. Benzerlik bundan ibarettir. Yazar İsmail Güzelsoy'un şöyle bir tespiti var: "Raftan rastgele iki kitap seçseydim aralarında bu iki kitaptan daha fazla benzerlik bulurdum." Sırf bu nedenle intihal iddiasında bulunmak, eğer korkunç bir kıskançlıktan, kara bir kötülükten beslenmiyorsa, akıl tutulmasına delalettir.
  • Türk edebiyatında içinde bir apartman olan yüzlerce eser mevcuttur. Apartman teması da, Beyoğlu da, kediler de, çöp bidonları da, marjinal karakterler de kimsenin tekelinde değildir. Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat.
  • Ne yazık ki 1. Fikir ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi bizim sunduğumuz, yetkin isimlerin yer aldığı mütalaayı göz önünde bulundurmak yerine, edebiyat konusunda hiçbir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan bir bilirkişi atamıştır. Ki o bile iki kitap arasında ne satır satır, ne paragraf paragraf, ne sayfa sayfa (ya da blok blok) hiçbir alıntılama olmadığını açıkça belirtmiştir. Ama bununla yetinmeyip fikir haklarının korunması usulünde yeri olmayan "anahtar kelimeler" diye absürd bir kavram icat etmiştir. Bilirkişiye göre iki romanda yer alan anahtar kelimeler şu şekildedir: "İstanbul, apartman, sokak, kedi, çöp, puro, sigara." Bu kelimelerin iki romanda da yer alması nedeniyle "yüzde 5'lik" benzerlik tespitinde bulunmuştur. Yani bu kadar akıl dışı zorlamaya rağmen hiç bir yetkinliği bulunmayan söz konusu bilirkişi bile bula bula yüzde 5'lik "anahtar kelime" örtüşmesinden söz etmektedir. Bir dil bütün bir millete aittir. Bu çarpık mantığa kalsa ülkemizde ne edebiyat üretilebilir, ne de sanat.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve e-magazin.tv sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.