Bir çocuğun gülüşü, toprağa düşen siyes tanesi gibidir; kökü derine iner, geleceğe umut taşır...
İşte böyle bir bayram sabahında, çocuk sesleri yükseldi Kadıköy Koşuyolu’ndaki o mütevazı bahçede. Güneş yumuşak bir bahar sıcaklığıyla toprağı okşarken, Kas-Der Kadıköy Şubesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yalnızca neşeyle değil; köklerimizle, unuttuğumuz geleneklerimizle, unun saf haliyle ve Anadolu’nun kadim buğdayı siyes ile kutladı.

Başkan Vekili Canan Yazgan’ın öncülüğünde gerçekleşen bu anlamlı etkinlikte, çocuklara yalnızca kurabiye yapmak değil, toprağın bereketiyle, yurdun tarihiyle buluşmak da öğretildi. Siyez buğdayı anlatıldı önce... Atatürk’ün "Milli ekonominin temeli tarımdır" sözüyle başlayan konuşmada, çocuklar bir buğday tanesinin nasıl un, sonra da nasıl tatlı bir hatıraya dönüştüğüne tanıklık etti.

Tohum öğütüldü, un serpildi, parmaklara yapışan hamur, çocuk kahkahalarıyla karıştı. Sadece kurabiye değil, hatıralar da yoğruldu orada. 7 yaşındaki bir çocuğun ellerinde, bin yıllık bir buğday yeniden can buldu.

Bu sade ama derin etkinlik, yalnızca bir atölye çalışması değil, aynı zamanda bir kültür aktarımı, bir hafıza yolculuğuydu. Siyez buğdayı, Devrekani’nin tarlalarından İstanbul’un göğüne uzanan bir köprüye dönüştü. Kastamonu’yu hiç görmemiş çocuklar, o gün buğdayın kokusunda memleketle tanıştı.

Kas-Der Kadıköy Şubesi’nin bu anlamlı organizasyonu, 23 Nisan’a yalnızca şarkılarla değil, ekin kokusuyla, tarih bilinciyle ve sıcacık bir kurabiye ile ruh verdi. Çocuklar o gün, yalnızca bayram değil, kendi köklerini kutladılar.


Yorum Yazın