Güven Albayrak

Cumhuriyet… Bir milletin karanlıktan aydınlığa, umuttan geleceğe uzanan hikâyesi. 29 Ekim 1923’te temeli atılan, özgürlüğün nefesiyle ilk kıvılcımlarını alan, toprağa düşen her damla emekle can bulan bir yeşermedir Cumhuriyet. Bugün, 101 yıl önceki o büyük düşü düşünelim. Bir tohum gibi toprağa atılan ve sabırla, umutla büyüyen bir hayat ağacı gibi filizlenen, dallanıp budaklanan, gölgesiyle milyonları kucaklayan o inancı.

Cumhuriyet, tıpkı dağ başında kendi kendine yeşeren bir çiçek gibi içsel bir güçtür. Onun kökleri, bağımsızlık sevdasında, özveride ve dayanışmada gizlidir. Bu kökler, her birimizin içinde filizlenmiş bir cesaret tohumu taşır; bu, kim olduğumuzu ve kim olabileceğimizi bize hatırlatan bir inançtır. Toplumun her bireyinin benliğinde, bu çiçekten bir iz saklıdır. İşte Cumhuriyet, o izlerin bir bütünlükle birleştiği, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir hayaldir.

Cumhuriyetin doğuşunu hayal edelim: Düşmanla göğüs göğüse çarpışan ellerin, korkusuz adımlarla yürüyen insanların, kendini unutarak ülkesine sarılan yüreklerin coşkusunu duyun. Bu büyük fedakârlığın mirası, kök salan o çiçeğin ta kendisidir; öyle bir çiçek ki sevgiyle, inançla ve azimle büyür.

Cumhuriyet, aslında içsel gelişimin de bir aynasıdır. O; bireyin kendi kendini aşma, kendi gücünü keşfetme yolculuğudur. Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,” sözü, her birimizin içindeki gücün farkına varmamız için yapılan bir çağrıdır. Bu çağrı, yalnızca bir milleti değil, her bireyi daha ileriye, daha yükseğe taşır. Yeter ki inanalım, yeter ki düşlerimizi doğanın ritmiyle, Cumhuriyetin ruhuyla harmanlayalım.

Bir millet olarak birbirimize destek olduğumuz, özgürce düşler kurabildiğimiz, inancımızla yeşerip büyüdüğümüz bir geleceği hayal edelim. Cumhuriyet Bayramı, sadece bir kutlama değil, bu düşleri her gün tazelediğimiz, hayatımızın her alanında Cumhuriyet ruhunu yaşattığımız bir dönüm noktasıdır.

İşte 101 yılın ardından bugün, hep birlikte o büyük çiçeğin rengârenk açışına tanıklık ediyoruz. Onu yaşatmak, onu yüceltmek, onun bize bıraktığı değerleri korumak bizim elimizde. Her birimizin içinde filizlenen inancı, o köklü çiçeği sulamaya devam edelim. Çünkü Cumhuriyet, bize bırakılan en büyük miras, özgürlüğün ve umudun ta kendisidir.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!