• Necla Akdeniz: İçsel Yolculuktan Edebiyata
    • Necla Akdeniz: İçsel Yolculuktan Edebiyata
      Necla Akdeniz: İçsel Yolculuktan Edebiyata
      Edebiyat dünyasına ilk kitabı Tesadüf Değil Mucize ile adım atan Necla Akdeniz, yaşam deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı öykülerinde tesadüf değil, anlamlı karşılaşmaların ve mucizelerin varlığını anlatıyor. Röportajımızda kitabın serüvenini, ilham kaynaklarını ve geleceğe dair planlarını konuştuk.
      29.09.2025 - 16:46 | Son Güncelleme:29.09.2025 - 16:46
      Haber Merkezi

      Şebnem Birkan ile Tesadüf Değil Mucize
      Röportaj: Necla Akdeniz

      Biraz kendinizden bahseder misiniz, sizi tanımak istiyoruz.

      1963’te Amerika’da doğdum. Orta ve lise eğitimimi İngiliz Lisesi’nde tamamladım. Üniversite eğitimimi Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde aldım. Ardından Atatürk Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptım. İTÜ’de İngilizce okutmanı olarak görev yaptım.

      2002 yılında Bodrum’da şair İlhan Berk’le tanışmam, edebiyata olan ilgimin dönüm noktası oldu. Onun yüreklendirmesiyle kitap eleştirileri, incelemeler ve tanıtımlar yazmaya başladım. Cumhuriyet Kitap Eki, Radikal Kitap Eki, Sonar Gazetesi’nin kültür sayfasında yazılarım yayımlandı. Şimdilerde ise Deliler Teknesi ve Çığ Dergisi için inceleme yazıları hazırlıyorum.

      2004’te kuantum dünyası ve enerji çalışmalarıyla tanıştım. Kişisel gelişim ve parapsikoloji alanlarında yoğunlaştım. Yaşamın sadece görünen değil, görünmeyen yüzünü de keşfettikçe okumalarım, seminerlerim ve atölyelerim arttı. Bu süreçte yaşam koçluğu sertifikası aldım, Reiki Master oldum, farklı gelişim merkezlerinin motivasyon ve şamanik atölyelerine katıldım.

      Mart 2025’te Mask Yayınları’ndan çıkan ilk kitabınız Tesadüf Değil Mucize. Bu serüven nasıl başladı, neden böyle bir alanda kitap çıkarmaya karar verdiniz?

      Aydın Şimşek Edebiyat Atölyeleri’ne katılıyordum. Birikimimi kitaba dönüştürmek istedim. Ancak kurgu yapmak istemedim. İçsel çalışmalarım sonucunda başıma gelen olumlu olayları kaleme almaya karar verdim.

      Kitabın başlığından anlıyoruz ki, aslında siz tesadüflerden değil, mucizelerden bahsediyorsunuz. Bu başlığı biraz açar mısınız?

      Tesadüf, rastlantı anlamına geliyor. Oysa imkânsız gibi görünen olumlu olaylar tevafuktur, yani anlamlı karşılaşmadır. Dolayısıyla bana göre mucizedir.

      Kitaptaki öyküleri iki bölüme ayırmışsınız: “Anlamlı Karşılaşmalar” ve “Babam ve Ben”. Böyle bir ayrımı neden yaptınız?

      İlk bölümde ruhsal çalışmalarım sonucunda hayatıma yansıyan olumlu gelişmeleri anlattım. İkinci bölümde ise babamla yaşadığım mucizeleri yazdım. Babam profesördü, ilim ve bilimin dışında hiçbir şeyi kabul etmezdi. Ancak benimle yaşarken öyle şeylere tanık oldu ki sonunda bana şöyle dedi:
      “Kızım, sen ne yapıyorsan yapmaya devam et. Doğru yapıyorsun ama beni karıştırma.”

      Kitabınız için otobiyografik öyküler diyebilir miyiz, yoksa tamamen kurmaca mı?

      Kitaptaki her şey gerçek. Benim yaşadığım ve birebir tanık olduğum olaylar. Sadece isimleri değiştirdim.

      Öykülerinizde, hayatın sillesini yiyen ama yeniden ayağa kalkabilen insanlar görüyoruz. Bu toparlanma sürecinde de karşılarına hoş sürprizler çıkıyor. Siz buna “mucize” diyorsunuz. Peki, mucizeyi yakalayabilmek için ille de kötü bir olay mı yaşamak gerekir?

      Hayır, başımıza kötü bir şey gelmesi gerekmiyor. Çevremizden ders alabilirsek, küçük olayların sebebini sorgulayıp hayatımıza farklı bir bakış açısı katabilirsek ağır deneyimlere gerek kalmaz. Ancak çoğu insan başına gelenleri tesadüf zannediyor, çareyi kendinde aramıyor, başkalarını suçluyor. Hastalık, kaza ya da iflas gibi büyük sarsıntılar yaşadıktan sonra hayatın anlamını sorgulamaya başlıyor.

      Ülkede ve dünyada ciddi krizler yaşanıyor. Mikro dünyamızda olumlu düşünmek, mucizelerle karşılaşmak makro dünyayı nasıl etkiler?

      Bunu “Yüzüncü Maymun Fenomeni” ile açıklayabilirim. 1952’de Japonya’da bir adada maymunlara patatesi yıkayıp yemeleri öğretiliyor. Önceleri reddediyorlar, sonra bir maymun başlıyor ve diğerleri takip ediyor. Yüzüncü maymun da aynı şeyi yaptığında, diğer adalardaki maymunlar da patateslerini yıkamaya başlıyor.

      Bu deney farklı koşullarda tekrarlansa da sonuç aynı: Frekanslarımızla birbirimizi etkiliyoruz. Tesla’nın dediği gibi, “Eğer frekansları anlarsanız, evrendeki her şeyi kontrol edebilirsiniz.” Kritik bir farkındalık düzeyine ulaştığımızda çevremiz de bundan etkileniyor. Olumlu düşünürsek, olumlu yaşarsak çevremize de barış taşıyabiliriz.

      Bundan sonraki çalışmalarınız neler? Yeni bir kitap ufukta var mı?

      Benim çıkış noktam kitap tanıtımları ve edebiyat incelemeleriydi. Çok sayıda yazım ve incelemem var. 2026’da bunları bir kitapta toplamayı planlıyorum.

      EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ

      Yorum Yazın

      Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Edebiyat Magazin hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
    • SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 7 19 21
      2.FENERBAHÇE A.Ş. 7 12 15
      3.TRABZONSPOR A.Ş. 7 9 14
      4.GÖZTEPE A.Ş. 7 10 13
      5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 6 11 12
      6.SAMSUNSPOR A.Ş. 7 10 12
      7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 7 10 11
      8.TÜMOSAN KONYASPOR 6 12 10
      9.HESAP.COM ANTALYASPOR 7 7 10
      10.CORENDON ALANYASPOR 7 8 9
      11.KASIMPAŞA A.Ş. 7 7 8
      12.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 6 6 6
      13.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 6 4 5
      14.İKAS EYÜPSPOR 7 4 5
      15.ZECORNER KAYSERİSPOR 7 5 5
      16.GENÇLERBİRLİĞİ 7 5 4
      17.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 7 7 3
      18.KOCAELİSPOR 7 4 2
      İstanbul nöbetçi eczaneleri