Kadıköy Balıkçılar Çarşısı’nda bir zaman kapsülü: Saray mutfağının sadesi, Yanya’dan gelen bir azmin sesi
Kadıköy Balıkçılar Çarşısı sabahı erken açar. Balık tezgâhlarının üstünde buğulu sabah yorgunluğu, esnafın sesinde boğazın tuzu, rüzgârın uğultusunda eski zamanların izleri vardır. Osman Ağa Camii’nin önünden geçen her adım, gölgelerle birlikte yürür bu sokakta. Ve o adımlar, bir çatal kaşığın tınısı gibi yankılanır çarşının taşlarında.
İşte o taşlardan birinin kenarında, sanki “Beni hatırla” der gibi duran mütevazı bir tabela vardır: Yanyalı Fehmi Lokantası. Yüz yılı aşkın süredir aynı yolda, aynı kapıda, aynı mutfakta bekler. Herkesin önünden geçtiği ama pek az insanın içine yürüyüp, geçmişin sırrını tattığı o lokanta…
Bu hikâye, bir adamın, bir şehrin ve bir mutfağın hikâyesidir.
Fehmi Efendi, 19. yüzyıl sonlarında Yanya’dan İstanbul’a uzanan bir göçün izini taşıyordu. Henüz genç bir adamken, savaştan, yoksulluktan ve belirsizlikten kaçarken İstanbul’a geldi. Elinde taşıdığı altınlar değil, yüreğinde taşıdığı lezzetler onun asıl servetiydi. Moda’da bir hayat kurdu, ama gönlündeki asıl kök mutfaktaydı.
Bir gün Osmanlı sarayının emekli baş aşçısı ile karşılaştı. Kaderin, o büyük kentin caddelerinde hazırladığı bu tesadüf, bugünün lokantasına uzanan yolu açtı. 1919’da Kadıköy’de bir dükkân kiraladılar. Saraydan kalma tarifleri, alaylı bir işçiliğin sabrıyla birleştirdiler. Papaz Yahni, Yanya köfte, Elbasan tava, zeytinyağlı yaprak sarması… Hepsi hem bir hatırayı, hem de yeni bir sofrayı anlatıyordu.
Ama kolay olmadı. İşgal yılları, vergi baskınları, hastalıklar ve yokluk… Fehmi Efendi kimi zaman iflasın eşiğinden döndü, kimi zaman servetini kaybetti. Yine de lokantayı kapatmadı. O ocakta pişen her yemek, bir hatırayı yeniden kuruyordu.
Ocağın başına önce oğulları, sonra torunları geçti. Her biri büyük dedelerinden öğrendikleri gibi “tuzunu az, sabrını çok” tuttular yemeğin. Lokanta büyümedi, şube açmadı, zincirleşmedi. Büyümek yerine kök salmayı seçti. İstanbul’un kalabalığına karşılık sadeliğin, hızına karşılık sabrın temsilcisi oldu.
Bugün çarşıya uğrayan biri, Osman Ağa Camii’nin gölgesinde bir zaman yolculuğuna çıkabilir. Rıhtıma yürüyen deniz kokusu, içeriye dolan baharat tınılarıyla buluşur. Duvarda bir çini; yanında yılların sararttığı bir aile fotoğrafı. Masaların kenarında zamandan taşan bir dinginlik…
Bir beyaz örtünün üstünde servis edilen her tabak, sadece yemek değil; bir masal, bir tarih, bir bağlılık sunar. İçeri giren her müşteri, Yanya’dan Kadıköy’e uzanan bu lezzet göçünün bir parçası olur. Bir gün, bir aile, bir ocak…
İstanbul’da bazı yerler vardır, tarih kitabında geçmez ama şehrin ruhunu onlar taşır. Yanyalı Fehmi Lokantası, işte bu sessiz kahramanlardan biridir. Kadıköy’ün balıkçı seslerine, tramvay gürültüsüne ve yorgun martı çığlıklarına eşlik eden bir melodidir. Orada zaman durmaz, ama geçmiş hep tazedir. Çünkü her yemek, bir yuvanın hatırasını anlatır.
Bir gün oradan geçerken bir an dur. Kapı eşiğine yaslan. Ve belki de yemeği değil, hikâyeyi tatmayı seç. Çünkü bazı sofralar, sadece açlığı değil, unutulmuş sevgileri de doyurur.
Takım | O | A | P |
O | A | P | |
1.HESAP.COM ANTALYASPOR | 0 | 0 | 0 |
2.BEŞİKTAŞ A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
3.CORENDON ALANYASPOR | 0 | 0 | 0 |
4.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
5.FATİH KARAGÜMRÜK A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
6.FENERBAHÇE A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
7.GALATASARAY A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
8.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
9.GENÇLERBİRLİĞİ | 0 | 0 | 0 |
10.GÖZTEPE A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
11.İKAS EYÜPSPOR | 0 | 0 | 0 |
12.KASIMPAŞA A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
13.KAYSERİSPOR FUTBOL A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
14.KOCAELİSPOR | 0 | 0 | 0 |
15.KONYASPOR | 0 | 0 | 0 |
16.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ | 0 | 0 | 0 |
17.SAMSUNSPOR A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
18.TRABZONSPOR A.Ş. | 0 | 0 | 0 |
Yorum Yazın