Toplumların Kaderi: Cehalet mi, Kötü Eğitim mi?
Malik Ördek
Toplumlar değişim sürecine girdiklerinde, kendilerine özgü sistemleri başka yerlerde görmek isterler ve bu durum, onlara mutluluk verir. Ancak bu arzunun arkasında, toplumların korkutularak zayıf hale getirilmesi ya da üst tabakalar tarafından kabul görmemesi gibi derin sosyal sorunlar yatmaktadır.
Geleneksel olarak, cahil ve dine bağlı toplumların geri kalmışlıkları yalnızca tarikatlar ve gerici sistemlerle açıklanır. Ancak modern dünyada oluşturduğumuz meslekler, aydınlar, eğitim ve kültürel alanlarda bıraktığımız boşluklar da bu toplumları unutulmuş hale getirmiştir. Sistem dışına itilen bu halklar, zamanla kendi sistemlerini, cehaletlerini, ilahilerini ve kutsallarını yaratır.
Eğitim Sisteminin Yansımaları
Aslında, "cahil" dediğimiz bu insanlar, toplumun eğitim ve iş sisteminin zayıflıklarının birer ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu, bir ülkenin kuruluşundan bugüne kadar devam eden zayıflıklarının ve sistemsel boşlukların bir yansımasıdır.
Bir öğretmenin çoğunlukla başarılı öğrencilere odaklanması buna önemli bir örnektir. Oysa ki, öğretmenler asıl olarak dezavantajlı öğrencilerin gelişimine katkıda bulunmalı, onları topluma kazandırmaya çalışmalıdır. Yalnızca başarılı öğrencilerin parlatılması, toplumun bir kesiminin geride kalmasına ve sistemin bu insanları görmezden gelmesine yol açmaktadır.
Sosyal Yardımların Yetersizliği
Bunun bir diğer boyutu da sosyal yardımlaşmadır. Sosyal yardımlar, sadece para vermekle sınırlı kalmamalı; insanların hayatlarını dönüştürmeye yönelik uzun vadeli bir sistem oluşturulmalıdır. Kırsal bölgelerde yoksulluk içinde yaşayan aileler, bu tür yardımlardan faydalanmakta, ancak kalıcı bir dönüşüm sağlayamamaktadır.
Doğu’da kırsal bölgelerde ölen çocuklar, eğitimsiz ve yoksul ailelerin içinde bulunduğu durumu dönüştüremediğimiz için bu trajik kaderle yüzleşiyorlar. Bu, yalnızca ekonomik yardımın yetersiz kaldığını; eğitimin, sosyal politikanın ve toplumsal dönüşümün birlikte ele alınması gerektiğini göstermektedir.
Çözüm: Kapsayıcı Toplum İnşası
Eğer toplum olarak zamanımızın sorunlarına ışık tutmak ve geleceğe dair olumlu bir bakış açısı sunmak istiyorsak, bu sistemsel boşlukları doldurmalı ve daha güçlü, kapsayıcı topluluklar inşa etmeliyiz. Aksi halde, toplumların bir kısmı sistemin dışına itilmeye devam edecek ve cehalet ile kötü eğitim arasındaki bu karmaşık ilişki, toplumun genel refahını olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Eğitim sistemindeki zayıflıklar, sadece bireylerin değil, toplumların da kaderini belirler. Gerçek dönüşüm, yalnızca belirli bir kesimi değil, tüm toplumu kucaklayan bir eğitim ve sosyal yardım sisteminin varlığıyla mümkündür.
Yorum Yazın