Ana Sayfa
  • MENU
  • KÜLTÜR- SANAT
  • Edebiyatın İz Bırakanları
  • Kurban Bayramı
  • GÜNDEM
  • MAGAZİN
  • ŞİİR
  • ÖYKÜLER
  • RÖPORTAJ
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
KÜLTÜR- SANAT
Edebiyatın İz Bırakanları
Kurban Bayramı
GÜNDEM
MAGAZİN
ŞİİR
ÖYKÜLER
RÖPORTAJ
Yazarlar
    • BİR NESLİN SESSİZ GÜZELLİĞİ
      • Makaleler
      • BİR NESLİN SESSİZ GÜZELLİĞİ
      BİR NESLİN SESSİZ GÜZELLİĞİ
      17 Mayıs 2025 20:27
      Son Güncelleme:17 Mayıs 2025 20:27
      Gönül Doğan
      Paylaş |

      SEKSENLERDE VE DOKSANLARDA GENÇ KIZ OLMAK: BİR NESLİN SESSİZ GÜZELLİĞİ
      Gönül Doğan

      Zamanın ağır aktığı, ekranların siyah beyazdan renge yeni geçtiği, mevsimlerin hakkıyla yaşandığı bir Türkiye’de genç kız olmaktı seksenler ve doksanlar... Bugünün hızlı, plastik ve dijital hayatının aksine, o dönem yavaş akan ama derin izler bırakan bir zaman dilimiydi.

      Evlerin Kalbi: Mutfak ve Oturma Odası
      Sabah saatlerinde başlayan telaş, öğleye kadar tüm ev işlerinin bitirilmesiyle son bulurdu. Her şey saat ondan önce tamamlanır, sonra ya radyodan “Arkası Yarın” dinlenir ya da komşuya geçilirdi. O yıllarda televizyon yayınları sınırlıydı. Brezilya dizileri başladığında ise evde çıt çıkmazdı; herkes 15-20 dakikalık o heyecanlı bölümleri kaçırmamak için ekran başına kilitlenirdi.

      Ama televizyon izlemek bile bir işle birlikte yapılırdı. El işi, kanaviçe, dantel, örgü... Boş oturmak ayıptı. Eller çalışır, diller sohbet ederdi. O sohbetlerin başlıca konuları magazin değildi sadece; kız isteme hikâyeleri, “kimin kime dünür geldiği”, televizyonda izlenen diziler ve komşunun yeni aldığı dantel modeli bile konuşulurdu.

      Sade Günlerin Zengin Paylaşımı
      O zamanlar “gün” dediğimiz buluşmalarda hazırlıklar bugünkü gibi şatafatlı olmazdı. Çat kapı ziyaretler yaygındı. Önce çocuk gönderilir, “müsaitseniz oturmaya geleceğiz” denirdi. Evde genç kız varsa, bu ziyaretler biraz daha heyecanlı olurdu. Kızlar mutfağa geçer, kısır, kek, bisküvili pasta hazırlar, hem ikramlıkları yetiştirir hem de kendi dünyalarında kısa sohbetlere dalarlardı.

      İkramlar hep tanıdıktı. Şimdilerde “anne keki”, “anne kurabiyesi” denilen tarifler, aslında o günlerin olmazsa olmazlarıydı. Davul fırında pişen kekin kokusu bütün apartmanı sarardı. Tarifler ise her zaman paylaşılmazdı. Pasta tarifi istemek cesaret isterdi; bazıları tarifin ya bir malzemesini eksik söyler ya da “göz kararı” deyip geçiştirirdi.

      Aşklar Masumdu, Gözler Konuşurdu
      Genç kızların “sevgilisi” değil “sevdiği” olurdu. Elele tutuşmak cesaret isterdi, çoğu zaman bakışlar yeterdi. Mektuplaşmalar gizli saklı yapılır, en yakın arkadaştan başkası bilmezdi. Annenin bulduğu bir mektup ise kıyametin kopmasına yeterdi. Fırça yemek, hatta bazen sopa yemek bile bu aşkların sessiz kaderi olurdu.

      Bu mektuplaşmaların çoğu mutsuz biterdi. Genç kız, sevdiğiyle evlenemez, kaderin başka bir yoluna savrulurdu. Ama yine de kalpte yer bulan o sevda, bir ömür hafızada kalırdı.

      Moda, Doğallık ve Utanmak
      Seksenli yılların vazgeçilmezi vatkalı ceketlerdi. Bluzlar kabarık omuzlu, taytlar ayak bantlıydı. Kaş almak nişanlı olmadan mümkün değildi. Botoks, dolgu, estetik gibi kavramlar henüz sözlüklerde bile yoktu. Kızlar utanmayı bilir, konuşurken gözlerini kaçırırdı. Sosyal medyada filtreli fotoğraflarla beğeni toplamak gibi bir dert yoktu. Beğenilmek için değil, sevilmek için yaşanırdı.

      Doksanlar ve Tarifli Değişim
      Doksanlara gelindiğinde hayat yavaşça renk değiştirmeye başladı. Özel televizyonlar açıldı, gazeteler tarif kitapçıkları vermeye başladı. Cumartesi sabahı ilk iş gazete almak olurdu, yoksa kek kitabı tükenirdi. Islak kek, elmalı kurabiye, “Karakız Pastası” gibi isimlerle moda tarifler yayıldı. Genç kızlar pastacılıkta yarışır, kendi tarif defterlerini tutardı.

      Bir Dönemin Sessiz Vedası
      Bugün o kızlar artık kadın, çoğu anne... Belki torun sahibi... Ama geçmişe dönüp bakıldığında içlerinde hâlâ o yılların sıcaklığı, masumiyeti ve dayanışması var.

      Sosyal medya yoktu ama komşuluk vardı. Güzellik salonları yoktu ama el emeğiyle güzelleşen kızlar vardı. Gösteriş yoktu ama zarafet vardı.

      Kaybettiğimiz yalnızca yıllar değil; belki de o yıllarla birlikte içimizdeki dinginliği, sabrı, samimiyeti ve gerçek sevgiyi kaybettik.

      O yıllarda genç kız olmak, bugünün dijital dünyasında aradığımız ama bulamadığımız o içten bağın ta kendisiydi.

      Yorum Yazın

      Yorumlar

      • NAFNAF

        1980'lerde ve doksanlarda hayatı anlatan ve hayatın ne kadar basit ama harika olduğunu hatırlayan güzel bir makale

      Yazarın Diğer Yazıları

      • BİR NESLİN SESSİZ GÜZELLİĞİ

        17 Mayıs 2025
      • Distopya: Geleceğe Yazılmış Uyarı Mektupları

        16 Mayıs 2025
      • İstanbul ve Deprem: Kırılacak Bir Şehir

        26 Nisan 2025
      • 23 Nisan: Geleceğe Umutla Bakan Gözler

        23 Nisan 2025
      • Üniversite Sınavına Sayılı Günler Kala

        19 Nisan 2025
      • Gençler Neden Kafka Okumaya Başladı? TikTok Kuşağının Edebiyat Keşfi

        07 Nisan 2025
      • Yolda Kaybolanlar

        12 Mart 2025
      • 8 Mart,Türkiye’nin Kadınlarının El Ele Tutuşan Umudu

        06 Mart 2025
      • *İlişkilerde Tamamlanmamışlık ve Kendini Fark Etme Sanatı*

        24 Şubat 2025
      • Maskelerimiz ve Gerçek Benliğimiz

        20 Şubat 2025
      • Aşkın Gerçek Yüzü: Yanılsamalar ve Hakikat

        11 Şubat 2025
      • Sivas: Kardeşliğin ve Samimiyetin Beşiği

        08 Şubat 2025
      • Kışın Yüreğe Düşen Hasreti

        05 Şubat 2025
      • İkinci Yeni, Modern Türk Edebiyatının Özgün Sesi

        12 Ocak 2025
      • Kendi Değerini Bil ve Gerçek Sevginin Yolunda Yürü

        05 Ocak 2025
      • Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı: Bir Dönüm Noktası

        06 Aralık 2024
      • Diyalog Yoksunluğunun Karanlığı

        30 Kasım 2024
      • Edebiyatın Sinemadaki Yankısı, Türk Romanlarından Beyaz Perdeye

        04 Kasım 2024
      • Cumhuriyet Kadını: Umut ve Güçle Geleceğe Büyüyenler

        29 Ekim 2024
      • Kadın Dayanışma ve Yasal Düzenlemelerin Önemi

        13 Ekim 2024
      • Susmak Yetmez!!! Küçük Kızlarımızın Çığlığı, Bizim Çığlığımız

        12 Eylül 2024
      • Farklı düşünmek ve statükoya meydan okumak.

        31 Temmuz 2024
      • 2024 Yaz Modası: Trendler ve Stil İpuçları

        28 Haziran 2024
      • Devlet Destekli Tatil Programları, Bir Çözüm Önerisi

        09 Haziran 2024
      • Anneler Günü: Bir Gün Değil, Her Gün Değerinin Bilinmesi Gereken Özel Varlıklarımızın Kutlanması

        12 Mayıs 2024
      • Özlemek ve Düşüncelerim

        08 Mayıs 2024
      • Büyük Boykot: Vatandaşın Sesine Kulak Vermek Zorundayız

        21 Nisan 2024
      • Türkiye'nin Teknolojik Dönüşümünde Kadınlar İçin Fırsatlar

        23 Mart 2024
      • Annenin Kollarında Bir Esaret

        28 Şubat 2024
      • Hayat pahalılığı, kadınları çaresizliğe sürüklüyor

        30 Ocak 2024
      • “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü Kutluyoruz”

        09 Ocak 2024
      • Yılbaşı: Yeni Bir Başlangıç İçin Bir Fırsat

        30 Aralık 2023
      • Sanat, toplumu bir arada tutmanın en güçlü aracıdır

        05 Aralık 2023
      • Toplumsal Dinamiklerin İçinde Erkeklerin Kadınlara Bakışı

        19 Kasım 2023
      • "Eğitimde Dijital Dönüşüm: Geleceğin Sınıfları Nasıl Şekilleniyor?"

        11 Kasım 2023
      • Türkiye'nin Geleceğe Yürüyüşü: 100. Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları

        30 Ekim 2023
      • Saygı, Görgü ve Ahlak: Toplumsal Denge İçin Temel Taşlar

        17 Ekim 2023
      • Neşat Ertaş'ın Hayatı ve Müziği: Bozkırın Tezene Sesini Anmak

        25 Eylül 2023
      • Edebiyatın İletişimi Zenginleştiren Rolü

        25 Ağustos 2023
      • Yalnızlık: İnsanın Düşünce Okyanusuna Yolculuk

        03 Ağustos 2023
      • Türkiye'de Artan Sıcaklar ve İklim Değişikliği

        21 Temmuz 2023
      • Ebeveynler, Çocuklarınıza Dikkat Edin! Elektronik Sigaralar Sağlık Riski Oluşturuyor

        03 Haziran 2023
      • Türkiye'de yabancı gelin olmak

        20 Mayıs 2023
      • Bugünün Dünyasında Kadın

        06 Mayıs 2023
      • 1 Mayıs Emekçi Bayramı

        30 Nisan 2023
      • Hayatımız üzerinde etkili olan konular

        28 Nisan 2023
      • Geçmişteki Bayramlara Özlem

        20 Nisan 2023
      • Toplumsal Yaşamda Güven Duygusunun Önemi

        08 Nisan 2023
      • AŞK BAŞINIZI, SEVGİ DÜNYANIZI DÖNDÜRÜR

        29 Ocak 2023
      • YA NASİP

        03 Ocak 2023
      • ZEMHERİ AYAZINDA ÇIKAN KARDELEN GİBİ…

        22 Aralık 2022
      • GÖNÜLDEN TÜRKÜLER

        03 Aralık 2022
      • AŞK NEDEN ACITIR ?

        30 Kasım 2022
      • İNADIM İNAT

        27 Ekim 2022
      • BİZ VE EGOLARIMIZ

        02 Eylül 2022
      • DEĞMEZ MİSİNİZ?

        15 Ağustos 2022
    • EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
      Haberler
      • Kurban Bayramı'nın Kanlı Klasikleri Yine Sahnedeydi
        Kurban Bayramı'nın Kanlı Klasikleri Yine Sahnedeydi
      • Ümit Şevki Somyürek’ten Kurban Bayramı Mesajı: "Kelamın Kurbanı, Kalemin Bayramı"
        Ümit Şevki Somyürek’ten Kurban Bayramı Mesajı: "Kelamın Kurbanı, Kalemin Bayramı"
      • Avenged Sevenfold İstanbul’da Hayranlarıyla Buluştu!
        Avenged Sevenfold İstanbul’da Hayranlarıyla Buluştu!
      • Mustafa Erke Son Yolculuğuna Gözyaşlarıyla Uğurlandı
        Mustafa Erke Son Yolculuğuna Gözyaşlarıyla Uğurlandı
      • Efes Antik Kenti’nden Gece Müzeciliği Başladı!
        Efes Antik Kenti’nden Gece Müzeciliği Başladı!
      • Belen Tüneli’nde Çalışmalar Hız Kesmeden Devam Ediyor
        Belen Tüneli’nde Çalışmalar Hız Kesmeden Devam Ediyor
      • Edebiyat Magazin’den Kurban Bayramı Mesajı: “Sevgiyle Kesilen Her Hasret, Bayrama Dönüşür”
        Edebiyat Magazin’den Kurban Bayramı Mesajı: “Sevgiyle Kesilen Her Hasret, Bayrama Dönüşür”
      • Mesudiye’nin Sesi Kurban Bayramı’nda Yürekleri Birleştiriyor
        Mesudiye’nin Sesi Kurban Bayramı’nda Yürekleri Birleştiriyor
      • Oda Onaylamadı, Hayatlar Askıda Kaldı! Haberimize Jet Yanıt
        Oda Onaylamadı, Hayatlar Askıda Kaldı! Haberimize Jet Yanıt
      • Demirci Yaylalarında Baharın Şarkısı
        Demirci Yaylalarında Baharın Şarkısı
      SüperLig Puan Durumu
      TakımOAP
        O A P
      1.GALATASARAY A.Ş. 36 91 95
      2.FENERBAHÇE A.Ş. 36 90 84
      3.REEDER SAMSUNSPOR 36 55 64
      4.BEŞİKTAŞ A.Ş. 36 59 62
      5.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 36 60 54
      6.EYÜPSPOR 36 52 53
      7.TRABZONSPOR A.Ş. 36 58 51
      8.GÖZTEPE A.Ş. 36 59 50
      9.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 36 52 49
      10.KASIMPAŞA A.Ş. 36 62 47
      11.TÜMOSAN KONYASPOR 36 45 46
      12.CORENDON ALANYASPOR 36 43 45
      13.BELLONA KAYSERİSPOR 36 45 45
      14.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 36 45 45
      15.ONVO ANTALYASPOR 36 37 44
      16.SİPAY BODRUM FK 36 26 37
      17.NET GLOBAL SİVASSPOR 36 44 35
      18.ATAKAŞ HATAYSPOR 36 47 26
      19.ADANA DEMİRSPOR A.Ş. 36 34 2
      İstanbul nöbetçi eczaneleri
      Bizi takip edin
      • facebook
      • Twitter
      • İnstagram
      • Youtube
  • EDEBİYAT MAGAZİN GAZETESİ
    • Künye
    • Önemli Telefonlar
    • Kvkk Aydınlatma Metni
    • Çerez Politikası
    • İletişim
    • Topluluk Kuralları
    • Yazarlar
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
  • facebook
  • Twitter
  • instagram
  • Linkedin
  • Youtube
© 2017 e-magazin.tv Tüm Hakları Saklıdır.
  • Haber Gönder
  • Firma Ekle
  • İlan Ekle
Haber Yazılım