Yorumlar
Metin gölköylü
Mükemel bir yazı olmuş gönül hanım yüregine saglıkİlhan Baygül
Degerli kaleminizi yürekten kutlarım efendimNecla Başaran
Aşkı çok derin yaşamış biri olarak .Tamamen bu yazdıklarına katılıyorum. Çok güzel ifade etmişsiniz
Yazılarıma yapılan yorumlarda: gündemden uzak gibi görünen hayatın içinden yazılar için teşekkür bildirimleri alıyorum. Bundan cesaret alarak çok naif bir konuyu irdeleyeceğim. Aşk neden acıtır?
Âşık olmayan bilmez; aşk acısı nedir… Ama öyle haftada bir âşık olmak değil benim kast ettiğim, görür görmez vurulmak, ilk buluşmalarda kalbin ağzında dolaşmak, sonra yaşanan en şiddetli kavgalardan sonra “tamam ya, bu kez kesin bitti” deyip ilk gelen mesajda gözlerinden yaş boşanmak, ekranı sevmek ve tekrar başlamak her şeye rağmen… Neden? aşk insanı süper aptal yapar da ondan… İyi ki de yapar, çünkü aşk olmadan bu hayat eksik değil, çok ama çok eksiktir. Aşk acısı güzeldir, biten ilişkinin ardından yas tutmak ve dibe vurmak iyidir. Ama neden aşk bu kadar acıtır?
Kalp her zaman sevginin sembolü olmuştur. Çünkü sevdiklerimizi gördüğümüzde kalbimizin hızlı ve güçlü atması, ona tepki vermesi aşkın kalbimizde yer aldığına olan inancı güçlendirmiştir. Bu da kalbi, vücuttaki sevgi merkezi haline getirmiştir. Yapılan incelemeler ve araştırmalara göre bu inandıklarımız ne yazık ki doğru değil. Kalbin sevgi ile herhangi bir ilişkisi yok.
Kalp, vücudun en önemli organı olmakla birlikte ana görevi olan vücudun her yerine kan pompalayan bir kas olması dışında işlevi yoktur. Aslında kalp, beynin hizmetindedir. 2500 sene önce Hipokrat’ın söylediği duyguların beyinden doğduğu sözü de böylece gerçekliğine kavuşmuş olur.
Bu konuya aşk beyinde başlar, kendini kalpte gösterir şeklinde bir açıklama getirebiliriz. Aşk duygusu vücut üzerinde bazı etkilere neden olur. Nabız artışı, terleme, çarpıntı, iştah azalması, mide asidi ya da bağırsak hareketliliği şeklinde fiziksel belirtiler kendini gösterir.
Geçmiş dönemler bu etkilerin kalple ilgili olduğu düşünülmüştü. Ancak artık kesinlikle diyebiliriz ki aşk beyinde başlayarak, kalpte de yansımasını bulur.
Beynimiz en kapsamlı organımızdır. Beynin her bölgesi farklı işlevleri organize eder. Duygulardan ve sevgiden orta beyin sorumludur. Yani sevgi orta beyin tarafından algılanır. İnsan sevdiğini görünce orta beyin kalbin daha hızlı ve güçlü atmasına neden olan kimyasalları salgılattırır.
Hormonlar vücudumuzun bazı faaliyetlerini kontrol etmeye yarayan salgılardır. Mesela kortizon hormonu, stres ve yorgunluğu etkileyen hormondur. Aşkın başlarında dopamin en yüksek noktadır. Endorfin ve sinir büyüme faktörleri de artış gösterir. Kanda serotonin azalırken erkekte testestereon azalır ve kadında ise bu hormon artar. Aşk sevgi bağına dönüştükçe de artan hormonlar azalır. Bu dönemde oksitosin ve vazo baskısını atarak çiftler arasında bağın kuvvetlenmesini sağlar.
Aşk ilişkisi hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası... Hayranlık duygusuyla başlayan, gün geçtikçe, karşınızdakinden daha fazla bir şeyler beklediğimiz, daha çok bir şeyler vermek istediğimiz; yüreğimizi kıpırdatan, aklımızı çelen karışık süreç... Ve "istediğimiz gibi" gelişmediğinde de bizi acılara boğan...
Bana göre sevgi, biraz daha durmuş oturmuş bir şey; aşk ise insana heyecan veren, yüreğini hoplatan bir duygu... Öte yandan Eric Fromm, "Olgun olan sevgiyle, olgun olmayan sevgi" arasında çok büyük fark var, der. Sanki bizim, ergen aşkı dediğimiz, olgun olmayan şeye toplumumuzda aşk deniyor. Yani, birine duyulan heyecana, gizeme, bilinmezliğe ve cinsel olarak ten çekimine aşk deniyor.
Mesela aşk, birine karşı duyduğun aşırı heyecan ve gizem mi?
Çünkü: aşkta, âşık olunacak kişide şu özellikler olmalı şeklinde, kafanda kurduğun özellikleri karşı tarafa projekte etme, yansıtma var. Örneğin; çok yakışıklı birini mi istiyorsun, onun çok sevimli olduğunu düşünüyorsun... Ama olgun sevgi başka bir şey. Bu noktada söz edilen, aşk acısı mı, ayrılık acısı mı? Çünkü ikisi arasında çok fark var. Aşk acısında, özlem ve ulaşamama var. Sanki bizim, "mazoşizm" dediğimiz şey var. Özellikle Türk kültüründe... Veya kadın olmanın getirdiği bir şey. Çünkü özellikle kadınları, aşk acısı çekerken görüyoruz. Ya da erkekler bunu daha az itiraf ediyorlar.
Sonuçta, elle tutulmayan, gözle görülmeyen, ilişki haline gelmemiş bir aşkı, daha çok kadınların yaşadıklarını gözlüyorum. Dolayısıyla, aşk acısında birini beğenmek ama onu elde edememek, ulaşamamak var. Oysa buna hiçbir şekilde aşk denilemez! Ancak kişinin kendi kafasındaki şeyin acısıdır bu...
Aslında aşk, sevgi acısı dediğimiz şey, yaşanmışlığın acısıdır. Birini beğenip, olmayınca da onun acısını çekmek değil; bu kadar irrasyonel bir acı olamaz. Öte yandan sevdiğimiz kişiyi kaybettiğimizde de acı çekmeden olmaz! Herkes bunu değişik şekillerde yaşar. Lakin yaşanmışlık olmadan, karşındaki insanla bir ilişkin, bir alıp verdiğin olmadan, bunun acısını çekmek, olacak şey değil. Aksi takdirde bu, acı çekmekten zevk almak anlamına geliyor. Ya da hırs olabilir, başarısızlığın acısı olabilir. Yoksa ortada bir ilişki olmadan ya da 2-3 aylık bir ilişkinin bitmesiyle duyulan acıyı, ayrılık acısı olarak açıklamak bizim bilimimizde mümkün değil.
Ayrılık acısı, nesne kaybıdır. Kayıp da her zaman acı verir, sarsıntı getirir. Ve yaşanan kaybın arkasından muhakkak yas tutulması gerekir. Tedavisiz... Bilemiyorum süresini... Ama yas tutulmadığı zaman, gerçek anlamda başka ilişkilere geçilemiyor. Çünkü acılar ancak yasla biter.
Kişiyi her yönüyle, olumsuzluklarını da bilerek idealize etmek; yani onun bir şeyine hayran olmak. Ve karşımızdakini özgür bir birey olarak kabul etmek... Sonuçta, günlük hayatta yapılan klasik sevgi tanımıyla, olgun sevgi tanımı birbirinden çok farklı. Sağlıklı ve mutlu bir ilişki için, olgun sevgi şart.
Mutlu ve Sevgiyle kalın
Takım | O | A | P |
O | A | P | |
1.GALATASARAY A.Ş. | 36 | 91 | 95 |
2.FENERBAHÇE A.Ş. | 36 | 90 | 84 |
3.REEDER SAMSUNSPOR | 36 | 55 | 64 |
4.BEŞİKTAŞ A.Ş. | 36 | 59 | 62 |
5.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ | 36 | 60 | 54 |
6.EYÜPSPOR | 36 | 52 | 53 |
7.TRABZONSPOR A.Ş. | 36 | 58 | 51 |
8.GÖZTEPE A.Ş. | 36 | 59 | 50 |
9.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. | 36 | 52 | 49 |
10.KASIMPAŞA A.Ş. | 36 | 62 | 47 |
11.TÜMOSAN KONYASPOR | 36 | 45 | 46 |
12.CORENDON ALANYASPOR | 36 | 43 | 45 |
13.BELLONA KAYSERİSPOR | 36 | 45 | 45 |
14.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. | 36 | 45 | 45 |
15.ONVO ANTALYASPOR | 36 | 37 | 44 |
16.SİPAY BODRUM FK | 36 | 26 | 37 |
17.NET GLOBAL SİVASSPOR | 36 | 44 | 35 |
18.ATAKAŞ HATAYSPOR | 36 | 47 | 26 |
19.ADANA DEMİRSPOR A.Ş. | 36 | 34 | 2 |
Yorum Yazın