İnat, bir kişinin bir inanç, bir davranış, bir durum veya herhangi bir şeyi doğru ya da yanlış olduğunu bilmesine rağmen bu duruma karşı gelmekte direnmesi halidir.
İnat; bir kişinin bir inanç, bir davranış, bir durum veya herhangi bir şeyi doğru ya da yanlış olduğunu bilmesine rağmen ısrarlı bir şekilde kabul etmemesi, reddetmesi ve duruma karşı gelmekte direnmesi halidir. İnat durumu ile birlikte ortaya çıkan inatçılık hali ise; genellikle çocuklarda yaygın bir şekilde görülen bir problem olarak nitelendirilse de kişiler arası ikili ilişkilerde genellikle en çok karşılaşılan ve istenmeyen sonuçlara yol açan sebeplerden bir tanesidir.
Çocuklarda inatçılık ve yetişkinlerde inatçılık temelde aynı sebeplerden kaynaklanır. İnatçılık problemi, insanın psikolojik gelişimi göz önünde alındığında genellikle 2 ila 3 yaş dönemlerinde ortaya çıkar ve özellikle ergenlik döneminde şiddetlenerek devam eder. Yetişkinlerde ise aslında temelleri çok küçük yaşlarda atılmış olan inatçılık problemi şekillenmiş haldedir. Çocukluk ve ergenlik döneminde anne ve babaların yani ebeveynlerin göstermiş olduğu düzensiz tutumlar, tavırlar ve yanlış müdahaleler ile inatlaşma ve haliyle inatçılık kalıcı olarak devam eden bir sorun niteliği kazanabilir.
İnatçılık ve İnatlaşma Nedenleri Nelerdir?
İnatçılık problemini ortaya çıkaran, tetikleyici nitelikteki etmenler her kişi için büyük oranda farklılıklar gösterebilir. Bu sebeple, tıpkı hastalıklarda olduğu gibi inatlaşma konusunda da her durumu aynı olarak değerlendirmemek önemlidir.
Belli başlı etmenler ise;
- Kişinin kendi hakkının doğru bir şekilde verilmediği algısında oluşu ve böylelikle hak yenildiği inancının varlığı,
- Kişinin karşısındaki kişinin onu küçümsediği ya da aşağı gördüğü düşüncesinde oluşu,
- Kişinin başka bir bireyin haklı olduğunu kabul etmede zorluklar yaşaması,
- Kişinin öz denetimini kaybetmek istememesi ya da kaybetme korkusuna bağlı olarak başkalarının düşüncelerini ya da eylemlerini kabul etmemesi,
- Kişinin pasif agresif yani öfke, kızgınlık, sinir gibi duygularını ifade edemiyor olması şeklinde listelenebilir.
İnatçı Kişilerin Başlıca Özellikleri Nelerdir?
- Sürekli olarak bağımsız bir şekilde hareket edebilme, özerk olabilme isteğindedirler. Başkasının kontrolü altında olmaktan memnun olmazlar.
- Kendine ait olan düşünce veya söylemlerin doğru olup olmadığını, savunulabilir nitelikte olup olmadığını asla düşünmezler.
- Kendi düşüncelerine takılıp kalırlar ve başkalarının fikirlerinin onlar için hiçbir önemi yoktur.
- Israrcı bir tavır ile kendi söylediklerinin kabul edilmesini isterler ve neredeyse asla aksini kabul etmezler.
- Kendi yaptıkları şeylerin ya da söyledikleri şeylerin sonucunun ne olduğunu asla düşünmezler. Çünkü başka bir kişi açısından, kendileri tarafından yapılan durumun ya da söylenen sözün ne sonuçlar doğuracağının onlar için bir önemi yoktur.
- Kendini kabul ettirme isteği içindedirler.
İnatçı Kişilere Karşı Nasıl Davranılmalıdır?
İnatlaşma olayı genellikle tek taraflı bir durum gibi algılansa da aslında karşı tarafın da tetikleyici bir etmen rolünde olduğu unutulmamalıdır. Hiçbir zaman için tek yönlü olarak değerlendirilmemeli ve her iki tarafın da az ya da çok inatlaşma durumuna katkısı olduğu göz ardı edilmemelidir.
Sonrasında ise inatçı olan bir kişinin kendi haksızlığının farkında olsa bile bu durumdan yine inadı yüzünden vazgeçemediği ya da sözünden dönmek istemediği için inatlaşmaya devam ettiği unutulmadan hareket edilmelidir.
Karşınızdaki kişi hatalı olduğunun farkına vardıysa ve bu durumu siz de anladıysanız,
- Zorlamayın.
- İnandığınızı belirtecek ifadeler kullanın.
- Alttan alın.
- Suçlamayın.
- Kendi doğrularınızı kabul ettirmeye çalışmayın.
- Empati kurun.
Sonuç olarak ; inadın dozunu arttırmamak lazım.Hepinize inatsız, mutlu günler dilerim.
Yorum Yazın