Ülkemizi tehdit eden deprem gerçeği, yönetimlerin ilgisizliği yüzünden her geçen gün çıkmaza giriyor. Deprem tehlikesine karşı tüm yerel yönetimler ve muktedirler, asılsız projelerle günü kurtarmaya çalışıyorlar. "Yarısı Bizden" adında bir kampanya başlattıklarını söylediler. Başvurulara bir süre sonra cevap geliyor ve gelen cevapta;

• İstanbul’un depreme hazır olması ve riskli yapı stokunun hızla dönüşmesi amacıyla hibe, kredi ve tahliye desteği sağlanacağı belirtiliyor.

1. Sözleşme: Bir yüklenici ile yapıma ilişkin sözleşme imzalanması, yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli olarak belirlenmesi.
2. Proje Kapsamı: Hazırlatılacak projede hem bağımsız bölüm sayısı hem inşaat alanının, mevcut bağımsız bölüm sayısı veya inşaat alanının bir buçuk katını geçmemesi.
3. Ruhsat: Parsele ilişkin yapıma esas ruhsat projesinin 01.04.2023 tarihinden sonra düzenlenmiş olması ve kat irtifakı kurularak ilgili ilçe belediyesine hibe ve kredi başvurusunda bulunulması.
4. Onay ve Sözleşme: İlçe belediyesince yapılacak tespit neticesinde başvurusu onaylanan hak sahipleri ile Başkanlık arasında hibe taahhütnamesi ve kredi sözleşmesi imzalanması.
   • Konut: Bir bağımsız bölüm için 700.000 TL hibe ve 700.000 TL kredi.
   • İşyeri: Bir bağımsız bölüm için 350.000 TL hibe ve 350.000 TL kredi.
   • Diğer Konut: Azami 1.400.000 TL kredi.
   • Diğer İşyeri: Azami 700.000 TL kredi.
   • Tahliye Desteği: İkamet eden/kullanan vatandaşlara 100.000 TL tahliye desteği.
5. Kredi Geri Ödeme: Yapı ruhsatının alınmasından 2 yıl sonra başlayacak ve toplam azami 10 yıl vadeli olarak, ödemenin başladığı yıl faizsiz, sonraki yıllar Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranının yarısı kadar güncellenerek uygulanacaktır.

İnsanlar yukarıda istenen maddeleri gerçekleştirebilecek durumda olsa, ne belediyeye ne de muktedir yönetime ihtiyaç kalırdı. Yıkılmaya yüz tutmuş binalarda oturanlar dar gelirli, emekli, çoğu da yaşlı ve bakıma muhtaç insanlar. Bu durumları bilmiyormuş gibi davranarak, ayrıca inşaat maliyetlerinden habersizmiş gibi kredi ve hibe desteği vermek, milletin kaderine terk edildiği gerçeğini gösteriyor.

İstanbul’un birçok semti, halkın prosedürleri bilmemesi nedeniyle yıllardır yıkılıp, evsiz kalan insanların harabe haline gelmiş arazileri ile dolu. Yerel ve merkezi yönetimler ise vatandaşa mentorluk yapacağına, kendi çıkarlarını düşünüyor.